Ortaklık
“Dünyada herkese yetecek kadar su ve gıda bulunuyor” 70 yıl önce duyabileceğiniz cümlelerden biri. İnsanoğlu, “herkese yetecek” kadar olan bu kaynakları sınırsız varsayıp har vurup harman savuruyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, dünyada her gün yaklaşık 5 milyar kilokalori gıda israf ediliyor. Bir yılda ise bir kişi 224 bin kilokalori gıda israf ediyor, bu da günde 10 orta boy yumurta demek.
İsraf edilen şey sadece gıda değil, gıdanın üretiminde kullanılan tüm kaynaklar da gıda ile birlikte israf ediliyor, 1 kilo et çöpe atıldığında, onunla birlikte üretim sırasında kullanılan su, yem ve toprak da çöpe gidiyor. Taşıma sırasında kullanılan yakıt da çöpe gidiyor.
İnsanoğlu israf ederek bir çok kaynağa var olan arzı yok ediyor, nüfusunu artırarak talebi çoğaltıyor, yeni doğan bir kişinin her geçen gün değeri azalıyor.
Yukarıdaki şekilde de görebileceğimiz gibi, gıda ve su sorunu, nüfus artışı ve küresel ısınma büyük bir ortaklık içindedir bu ortaklığın sonucu ise iklim değişikliğidir.
Bu ortaklığın sonucu, nedeni ve amacı birbirine benzer, bu nedenle, çözümleri ve bu çözümleri üretecek alanlar da ya aynıdır ya da benzerdir.
Farkındalık
Öğretmenler, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri, iklim değişikliği ve gıda ve su sorunları hakkında insanlara farkındalık kazandırabilir:
Bence bu farkındalık en iyi erken yaşlarda kazanılabilir. Çünkü insanların çocukken kafasına yerleşen şeyler kalıcıdır, hayat boyunca bozulmaz. Bu noktada, en büyük görev ebeveynler, yetkililere, sosyal sorumluluk örgütlerine ve öğretmenlere düşmektedir.
İklim Değişikliği ve Farkındalığı Projesi, TEMA tarafından iklim değişikliğine farkındalık oluşturmak için 81 ilde gerçekleştirilen bir projedir. Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde gerçekleştirilen proje, öğretmenlere ve öğrencilere “İklim TEMA Eğitim Portalı”nı sunmaktadır. bu portalda öğrencilere iklim değişikliği farkındalığı kazandıracak etkinler ve videolar bulunmaktadır.
Tepki
Bazı büyük şirketler – özellikle enerji şirketleri – daha fazla para kazanmak için midir bilinmez, iklim değişikliğini ya da israfı umursamazlar, bir birey olarak bu konuda bize düşen görev ise böyle durumlarda barışçıl bir şekilde tepki göstermektir.
Mühendislik
Gıda israfı ve iklim değişikliğinin etkileri, kimya ve enerji mühendisliği alanında yapılacak çalışmalarla en aza indirgenebilir: Çürümüş besinleri eski hallerine getirme, ürünlerin insan sağlığına zarar vermeyecek yöntemler kullanarak ömrünü uzatma, havadaki karbonu yakalama (carbon capture) veya temiz enerji üretme yolları ve daha fazlası.
Malzeme ve Kimya Mühendisliği sıvı olan ürünlerde israfı sıfıra indirebilir:
Her yıl milyonlarca ton gıda ve temizlik ürünü, ambalajların israfa açık olması ve sıvının yapışmasını önleyememesi nedeniyle çöpe gidiyor.
“LiquiGlide” isimli teknoloji, ambalajların iç kısımlarındaki makro boşlukları ve çıkıntıları kapatarak sürtünmeyi sıfıra indiriyor böylece sıvı ambalaja yapışmıyor ve gıda israfı olmuyor.
Bu teknoloji, sadece gıda israfını önlemekle kalmıyor, %100 geri dönüştürülebilir malzemelerden üretiliyor, içinde sıvı kalmadığı için geri dönüşümü kolaylaştırıyor ve israf olmadığı için daha küçük ambalajlar kullanma imkanı sunuyor. Böylece ambalaj için kullanılan malzeme miktarı düşüyor böylece karbon emisyonları azaltılıyor.
Endüstri mühendisleri ve bilim adamları havadaki karbonu yakalayarak emisyonları azaltabilir:
İklim değişikliğinin en kötü sonuçlarını yaşamak istemiyorsak, 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşmalıyız. Karbon emisyonunu artıran etkenler arasında en hızlı azalması gereken enerji sektörü, enerjimizi en kısa sürede net sıfır emisyona çekmemiz gerekiyor. Ancak bu süreç hızlı olmalı ve hızlı olması çok maliyetli çünkü enerji sistemimizi kökten değiştirmemizi gerektiriyor.
Karbon yakalama teknolojisi, net sıfır emisyona ulaşana kadar atmosfere daha fazla emisyon salınmasını önlemeyi amaçlıyor, yani bize net sıfır emisyon hedefini erteleme imkanı sunuyor. Ancak bu teknoloji henüz genç ve maliyetli. Bazı bilim insanları, bu teknolojinin tehlikeli olduğunu, yapılacak yatırımın, temiz enerjiye yapılmasının daha mantıklı olduğunu savunuyor.
Bu sorunlarla mücadele etmek için birçok çözüm üretilmiş olsa da, insanlık el ele vermez ve birlikte hareket etmezse, yaşlandığımızda dünyayı adeta bir cehenneme dönüştürmüş olacağız. Dünyayı ancak ortak bir amaca sahip bir topluluk olarak kurtarabiliriz.