Yine sıkıcı bir cumartesiydi koltukta oturmuş televizyon izlerken annem gelip yine neden oturduğumuz ve ödev yapmadığımız hakkında bir konuşma yapıyordu. Artık aynı şeyleri duymaktan bıkmıştık ve aklımıza harika bir fikir geldi.
Bir günlüğüne biz anne ve baba olacaktık onlar ise çalışmak zorunda olan çocuklar olacaktı. Fikri sunduğumda “tabii ki hayır” dediler ben de ısrar ettim. En sonunda derslerimizi düzeltirsek izin vereceklerini söylediler. Biz de o hafta çok çalışıp dediklerini yaptık. Ve işte o beklenen gün gelmişti yine bir cumartesi ama bu seferki hepsinden farklı olacaktı. Bugünkü yapılacak listesinde gidilecek antrenmanlar ve etkinlikler vardı, annemse alışverişe çıkıp evin eksiklerini tamamlaması gerektiğini söyledi. Babama gelirsek o da her cumartesi gibi işe gidecekti. Ben annemin yerine geçecektim ve çok heyecanlıydım ama işimin zor olduğunu anlamalıydım. Sabah kahvaltıya kalktığımda kimse kahvaltıyı hazırlamamıştı ve benim hazırlamamı bekliyorlardı. Ben daha 10 yaşında olduğum için sadece tost hazırlayabildim. Öğlene doğru işim daha da zorlaşınca yorgun düştüm ama hâlâ akşam yemeği hazırlamam gerekiyordu ve benim hâlim kalmamıştı. Gün bitince anneme ve babama “Sizin işiniz gerçekten zormuş ve ben eski hayatımı özledim.” deyince hemen gülmeye başladılar ve sarıldık. Bugün yaşadıklarımdan öğrendiğim en önemli şey yaşımızın kıymetini bilmeli ve büyümek için acele etmememiz lazım, zaten bir gün büyüyeceğiz o zamana kadar her günü eğlenerek ve çalışarak geçirmemiz lazım.