Büyük Devrim

 

Hepimizin de bildiği üzere, Cumhuriyetimiz, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 29 Ekim 1923 günü ilan edildi. Ülke tarihi adına böylesine önemli ve güzel bir günden sonra da inkılaplar ve icraatlar hız kesmeden sürdü. Atatürk ömrü yettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişimi, ilerlemesi ve çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşması için bir sürü inkılaplar ve yeniliklere başvurmuştur. Bu inkılaplardan en önemlilerinden biri belki de en önemlisi olarak Harf İnkılabı ’dır.

Harf İnkılabıyla birlikte pek de bir işlevi kalmamış olan, bir bilim dili olmayan ve döneminin gerisinde kalmış olan Arap alfabesi yerine Latin alfabesine geçiş yapılmıştır.

Atatürk, harf inkılabının müjdesini ilk olarak 10 Ağustos 1928 gecesi İstanbul’daki Gülhane Parkı’nda halkına vermiştir.

Bu müjdenin ardından, Atatürk yeni alfabe için bir sürü çalışmalarda bulunmuş ve hatta yeni harfler için birkaç defa mebusları, ileri gelen gazetecileri ve aydınları Dolma Bahçe Sarayında toplamış ve uzun uzun görüşmelerde bulunmuştur. Bir müddet sonra da planı uygulamaya geçirmiş ve gittiği veya ziyaret ettiği yerlerde bu yeni alfabeyi halka tanıtmaya başlamıştır.

Bu devrimin o dönem öğrencisi ve vatandaşı nezdinde birçok artıları olmuştur. Bu olumlu yanlarından biri harf öğretiminin ve eğitiminin kolaylaşmasıdır. Çünkü Arapça yapı ve öğrenilmesi bakımından çok çetin bir dildi. Öğrenciler de bu dili öğrenirken ve kullanırken çok zorlanıyorlardı. Bunu 1927 yılının okuma yazma oranlarıyla kanıtlayabiliriz. 1927 yılında 7 yaş üstü bireylerde genel okuma yazma oranı %10.5, erkeklerde okuma yazma oranı %17.4 ve kadınlarda da okuma yazma oranı sadece %4.6’dır. İnkılapla birlikte de bu oranlarda ciddi bir artış söz konusudur.

Diğer bir olumlu yanı da yazılı iletişimi kolaylaştırmasıdır. Yeni harflerle okuma yazma oranının önemli derecede artmasıyla birlikte artık insanlar arası yazılı iletişimin kullanım oranı artmıştır.

Belki de en önemli yanı olarak da inkılap sonucu benimsenmiş olan Latin Alfabesinin bilime elverişli bir dil olmasını örnek verebiliriz. Çünkü Arap Alfabesi gerek sözcük yapısı olarak gerekse dil yapısı olarak bilimsel dile hiç uygun bir dil olmadığı gibi bilim alanında kullanımı da azdı. Bunun ispatı olarak da Harf İnkılabı sonrasında bilimsel çalışma sayısının artışını verebiliriz.

Sonuç olarak, Harf İnkılabının öğrencilere yansıyan olumsuz bir sonucunun olduğunu düşünmüyorum. Fakat Harf İnkılabının anlattığım sebepleri inceleyip üzerinden gidersek öğrencilere yani bu ülkenin geleceği olan insanlara çok büyük bir kolaylık ve fayda sağladığı gayet aşikar olmakla beraber, ben de bu düşünceye katılmaktayım.

(Visited 4 times, 1 visits today)