Günlük hayatımızda kullandığımız basit eşyaların bizi öldürebileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Her gün ihtiyaç duyduğumuz basit materyaller aslında yavaş yavaş geleceğimiz, doğayı belki de tamamen bir jenerasyonu öldürüyor. Hareketin büyüğünü küçüğünü ayırmaksızın bir şeyler yapmaya başlanılmadığı taktirde herkesin yaşamak için ihtiyaç duyduğu doğa ana öldürülebilir, evet ona en çok muhtaç olan bizler insanlar tarafından.
Bu konularda nasıl şeyler yapılabilir? Bireysel olarak harekete geçmek uzun vadede bir çözüm olmasa da ilk hareket bireysel olarak başlamaktır. Bana sorarsanız kitlelere ulaşmak ve kitlesel bir hareket başlatmak uzun vadede daha çok sonuç vereceğinden, hükumet bu konu hakkında bir takım kısıtlamalar ve bizlerin hayatlarını kolaylaştıracak yasaları yürürlüğe sokmalı, bu sayede yavaş yavaş doğa dostu olmaya itilmiş oluruz. Yasaklar ve kısıtlamalar normalde her şeyin çözümü olmamalıdır ancak bir ülkeyi harekete geçirebilmek için birazcık itmek gerekir, bu açıdan ocak ayında çıkartılmış olan plastik poşet yasası aslında çok iyi bir başlangıçtır.
Plastik bir torbanın doğada yok olma süresi 1000 yılı aşmaktadır. Bunun yerine büyük pazar çantalarının taşınması daha ekonomik ve doğa için faydalıdır. Hesaplayacak olursak eğer, 1 yılda poşetlere teker teker harcayacağımız para; tek seferde alacağımız ve sürekli kullanabileceğimiz büyük bir pazar çantasına kıyasla bize daha çok masraf açıyor. Sonuç olarak bu çantaları hem istediğimiz zaman kullanabileceğiz hem de bu bize kısa vadede ufak bir masraf açmış olacak.
Cam şişeler, doğada kaybolmaları çok uzun zaman sürse de tek seferden daha çok kullanılabilirler, çünkü bozulmazlar. Yani alacağınız suyu cam şişede alacak olursanız bitirdiğiniz zaman yıkayıp tekrar kullanabilirsiniz. Böylelikle teker teker sürekli plastik şişe almaktansa, birkaç defa alabileceğiniz cam şişelerle hem daha az masraf çıkartırsınız hem de doğayı daha az kirletmiş olursunuz. Cam şişeden içmek hem daha sağlıklı hem de daha sonrasında süs eşyası olarak kullanmak için ideal!
En önemli çözümlerden biri olan geri dönüşümü de atlamamak gerekir. Bizim atık olarak düşünüp attığımız şeylerin daha sonrasında tekrar kullanabilmemiz için dönüştürülüp önümüze yepyeni gelmesi olağanüstü değil de ne? Örnek olarak çöplerinizi tek seferde tek bir poşette atmak yerine, haftanın her gününe bir atık belirleyip onları ayrı poşetlere koyarak geri dönüşüm kutularına atabilirsiniz. Bu sistem özellikle Japonya’da çok yaygın bir sistemdir. Eğer yaşadığınız bölgede geri dönüşüm kutuları yoksa mutlaka yetkililere bir dilekçe yazıp geri dönüşüm kutusu talep etmelisiniz. Doğayı kurtarmanın en önemli adımlarından birisi kullandığımız ve artık işimizi görmeyen materyallerin yeniden kullanabileceğimiz şekillerde önümüze gelmesidir.
Kısacası çöpler öyle aldığımız ya da attığımız gibi sihirli bir biçimde kaybolmuyorlar ne yazık ki. Son senelerde özellikle 
de denizlerimizde öyle çok atık birikmiş durumda ki, bu bizim ülkemizin sahip olduğu güzelim coğrafyanın sunduğu çeşitli ve güzel canlıların neslini tüketmekte, onları birer birer öldürüyoruz gerçekten istediğimiz şey bu mu? Atıkların yaşam alanımız haricinde bir yere atıldığında kaybolacağı düşüncesinden kurtulmalı ve yaşamaya devam edebilmek için çevremizi kurtarmalıyız.