Hayatının belirli dönemlerinde, insanlar, bu uzun ve yorucu dünya yaşamının temposuna uyum sağlayamaz. Yaşanmışlıklar yaşananlar ve yaşanacaklar… Bunlar bizi hem korkutur hem yıpratır hem de meraklandırır. Bu yorgunluktan kurtulmak ve merak ettiklerimizin cevabını bulabilmek için dünyanın gözlerini 10 -12 saat kapattığı bir zaman siz de gözlerinizi kapatın. İnsanlara, alışverişe, yeryüzüne, dünyadaki her şeye… Işıktan ve insanlardan uzak bir yere gidin ve gökyüzüne bakın. Bakmakla kalmayın, görün. Sonsuzluğu, ulaşılmazlığı ve mükemmel uyumu hissedin. Şimdi düşünün, bu göz kamaştırıcı elmasların tam siz doğduğunuz andaki konumlarını, doğduğunuz mevsim koşullarını, ve bunların hepsinin sizi etkilediğini düşünün. Şaşırtıcı olmaz mıydı?
Hepimizin tarih dersinden bildiği gibi Sümerler’in Ziggurat tapınaklarının en üst katında rasathane bulunmaktaydı. Yüzyıllar önce M.Ö. 3000’lerde Sümerlerin her bir tanrı ve tanrıçasının takım yıldızlarıyla özleştirilmesi sonucu burçlar ortaya çıkmaya başladı. İlerleyen zamanlarda savaş hasat kıtlık gibi olayları da gök cisimleriyle eşleştiren Sümerler gelecekle ilgili tahminlerde bulunmaya başladılar. Kaldeliler sümerlilerin ortaya attığı bu düzenin hatalarını düzelterek günümüzde kullandığımız 12 burç sistemini oluşturdular.
Günümüze kadar gelen bu bilim ve inanış, dünyayı burçların gerçekliğine inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayırmakta. Kimisi astrolojinin ve burçların İslamiyetin kutsal kitabı olan Kur’an-I Kerim’de yer aldığını kimisi o kadar uzakta olan cisimlerin bizim hayatımızı etkilemesinin imkansız olduğunu kimisi de astrolojinin insanı gerçekten etkilediğini savunmakta.12 Burçtan biri olmak zorunda değilim neden tüm insanları 12’ye ayırıyorsunuz diyen çoğu insan bilmiyor ki astroloji burçlardan çok daha fazlası. Bildiğiniz 12 burç. haricinde evrende gerçekleşen her hareket astrolojiye giriyor ve astrolojinin de birçok çeşidi var. Ben küçüklüğümden beri burçlara inanırım. Burçların insan üzerindeki etkisine de birçok kez şahit oldum. Terazi burcu olduğumu ve burcumla tam olarak uyumlu olduğumu ilk kez annem söyledi bana. Gerçekten de haklıydı çocukken tam olarak bir terazi insanıydım. Fakat zaman geçtikçe değiştim. Normal bir terazi insanı zarif ve narin olur. Çocukken zarif bir insandım fakat bu özelliği yavaş yavaş kaybettim yine de hala terazi insanının çoğu özelliğini taşımaktayım. Sanata olan ilgisi, adalete verdiği önemi duygu değişimleri gibi birçok özelliğine sahibim. Ama kimi bilim insanına göre bu uyum benim çocukluğumdan beri bu kalıbı kabul etmemle alakalı. Ben bunun doğru olma payını kabul ediyorum fakat yine de doğduğum andan itibaren etrafımda gerçekleşen her şeyin beni etkilediğini düşünüyorum. Belki de düşündüğüm için beni etkiliyor… işte bunu bilemem.
Kısacası astroloji bir bilim olmasına rağmen burçlar insanın inanıp inanmamasına bağlıdır. Ben astrolojinin insanı etkilediğini savunanlardanım dolunay kurtları nasıl etkiliyorsa bizi de etkileyebilir fakat yine de bir insan ne isterse o olur düşüncesini de doğru buluyorum. Biri sırf ikizler burcu diye onunla aramıza mesafe koymamalıyız. Bir insan eğer burcundan memnun değilse kendini burcundan ayırabilir fakat insanların tavır ve hayata bakışlarını anlamaya çalışırken astroloji ve burçlar bize yardımcı olabilir. Kararsız göründüysem kusura bakmayın. Terazi olmak kolay değil 🙂