Mete 2.sınıfa gidiyordu. Okuluna geldi ve derslerini dinledi. Teneffüslerde arkadaşı Mert ile oyun oynadı. Mert’e en büyük hayalinin bir atının olması olduğunu anlattı.
Eve geldi ve ödevini yaptı. Yarın Mete’nin doğum günüydü. Mete heyecanlıydı. Dişlerini fırçalayıp odasına uyumaya gitti. Hayal kurmaya başladı. Mete en çok atının olmasını istiyordu. Uyuyakaldı.
Sabah uyanınca çok heyecanlıydı. Çünkü bugün doğum günüydü ve kutlamaya bir kaç arkadaşını çağırmıştı. Onların adı Efe, Ege ve Mert’ti. Bir de ailesi geldi. Sonra Mete’ye ailesi dedi ki: ”Bunu duymaya hazır mısın? ” Evet dedi Mete. Çarşafı görünce şaşırmıştı. Mete’nin ailesi çarşafı çekti, ”Al bakalım atını ” dedi. Mete bir de ne görsün? Karşısında minik bir tay var. Sevinçten uzaya zıpladı nerdeyse.
Mete tayının ismini Taka koydu. Taka’nın en sevdiği yemek havuç, marul, ottu. Mete düşündü ve sonunda aklına güzel bir fikir geldi. Bahçelerinde Taka’nın sevdiği yiyecekleri yetiştirmeye karar verdi. Mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.