Çok güneşli bir sabahtı. İdil yeni uyanmıştı. Tatilin ilk günüydü. 6. sınıfı bitirmişti. Bir an çok aç olduğunun farkına vardı. Mutfaktan gelen salamlı, kaşarlı omletin kokusu bütün odayı sarmıştı. Hemen yerinden fırladı. Elini yüzünü yıkayıp üstüne düzgün kıyafetler giyip mutfağın yolunu tuttu. Kapının önüne geldiğinde. Annesinin ve babasının endişeli bir ses tonuyla “ne yapacağız?” gibi sözler söyleyip duruyorlardı. İdil çok merak etmişti. İçeri hiçbir şey olmamış gibi girdi. O girdiğinde anne ve babası bir an sustu. İdil onların bir şeyler sakladığını anlamıştı ama ne olduğunu çözememişti. Akşam olduğunda annesi ile babası onu oturma odalarına çağırdı. İdil hemen yerinden kalkıp onların yanına gitti. İdil ailesinin karşısına oturdu. Annesi ve babası hep bir ağızdan ” Kardeşin olacak” diye bağırdı. İdil şaşırıp kaldı. Sonra yüzünde bir gülümseme belirdi. Çok mutlu olmuştu. Saat geç olduğunda yatağına gitti ” bunu benden sakladıklarına inanamıyorum” deyip duruyordu.
Bunu Benden Gizlediklerine İnanamıyorum.
(Visited 58 times, 1 visits today)