Eğer bir bulut olsaydım havalarda uçardım. Kuşlarla oynardım ve yukarıdan insanları izlerdim.
Bulut olsaydım pamuk şeker de olmak isterdim. Pamuk şeker olmak için; gece yatarken kayan yıldızlardan dilek dilerler, geceleri uyuyamazdım.
Bulut babam bana asla pamuk şeker olamazsın diyordu. Bir gece bir yıldız kayması için gökyüzünü izliyordum. Burnuma birden kötü bir koku geldi. Yeryüzüne doğru dikkatlice baktım. Baktığım yönde yangın çıkmıştı. Bir şeyler yapmalıydım. Hemen su bulmalıydım. Rüzgardan yardım istedim. Onun sayesinde savrularak en yakın gölün üstünde durdum. Suyun buharlaşıp bana gelmesini bekledim. İyice ağırlaşınca hemen yangın yerine savurdu beni rüzgar. Orada yağmurumu yağdırdım. Yağmurum yangını söndürdü. Ve herkes yangını benim söndürdüğümü anladı. Herkes gökyüzüne bakarak bana teşekkür etti. Sen bizi kurtardın bizden ne istersin diye sordular bana. Ben de her zaman bulut yerine bir pamuk şekeri olmak istiyorum dedim. Bütün insanlar şaşırdı. Ama biz seni pamuk şekere dönüştüremeyiz, hem sen kendi halinle daha güzelsin dediler. Sonra kendi aralarında konuşup; ama senin üstüne şekerler yağdırabiliriz dediler. Bir anda hepsi üstüme şekerler atmaya başladı. Ben de rüzgardan yardım isteyip onlara yaklaştım. O an kendimi pamuk şeker olarak düşündüm.