Bulut teknolojisinin geliştirilmesiyle, bu teknolojideki tehditlerin ortadan kaldırılması mümkün müdür?
Şimdi ilk olarak bulut teknolojisi ne ve tehditlerinin ne olduğunu yazacağım. Vikipediye göre bulut bilişim, bilgisayarlar ve diğer cihazlar için, istendiği zaman kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılan bilgisayar kaynakları sağlayan, internet tabanlı bilişim hizmetlerinin genel adıdır. Yani kısacası Iphone’un icloud programı gibi başka bir cihazdan başka bir cihaza bilgileri yükleme yoludur. Maalesef bu bulut teknolojisi sadece bazı cihazlarda geçerlidir. Bulut teknolojisi en çok telefonlarda kullanılır. Örnek vermek gerekirse telefondan başka bir telefona geçiş yaparken bilgilerinin gitmesini istemeyen insanlar eski telefonunun bilgilerini yeni telefonuna yollar. Yeni telefonu varken aynı zamanda eskisindeki bilgileri kaybetmiyor!
Sonuncu ama bir o kadar önemli şey ise bu teknolojinin Google’da olması yani yaklaşık her cihazda bu bulut teknolojisini kullanabilmemizdir. Hala bulut teknolojisinin ne olduğunu anlamadıysanız kısacası bulut teknolojisi, dosyanın nerede sunulduğunu gösterir. Klasik bir fikir olarak, işleme ve depolama konumlarının aynı cihazda olması bir klişe haline geldi. Ancak, depolama boyutu, depolama ve altyapı hizmetlerini barındıran hizmetler olan buluta kayıyor. (yani sizin alanınızdan yemiyor) Bu akımın ilk öncü uygulaması internet sağlayıcıların yedekleme amacıyla sunduğu bulut oldu. Örneğin Türkiye’de hizmet veren bir internet sağlayıcısı olan TTNET, TTNET Bulut adlı bir hizmetle Türkiye pazarına giriş yaptı. Google gibi uluslararası bilişim şirketleri; Google Drive gibi çevrimiçi bilgi işleme sağlayan uygulamalar geliştirmektedir. Microsoft, Intel vb. büyük teknoloji firmaları da bu teknolojiyi bilişim tüketicilerine sunmaktadır. Ben ama TTNET kullanmayıp Türk Telekom kullandığım için TTNET Bulutu kullanabildiğimden emin değilim.