Bulmadan Düşündün mü?

Etrafınıza bakın. Gördükleriniz aslında bir zamanlar sadece bir fikir değil miydi? Bu inanılmaz makineleri, mimarı eserleri aslında inanılmaz akıllar yaratmadı mı? Kesinlikle! Ancak hayata getirdikleri bu teknolojileri aslında bir o kadar da hayal gücü ister. Bir ressamın ilk eseri onun tuval üzerindeki görseli değildir, ilk eseri aslında onun aklındaki fikirdir.

Bana kalırsa insanlar düşünmenin gerçek gücünü ve amacını anlayamamış durumda. Çoğu kişi aklın; insanın yaptığı bilim, teknoloji ve sanatın tamamen sorumlusu olduğunu farz ediyor. Ancak bu fikir çok tek taraflı. Siz de aslında hayatınızda yapıp yapmadığınız her şeyin aklın Ve hayal gücü olduğunu fark etmemiş olabilirsiniz. Bir insan aslında uçmak istediğinden yapmış uçağı. Ne kadar saçma olduğunu düşünseniz bile aslında bu azimli insanlar genellikle bir çocuğun hayallerine benzer fikirler ve problemler üzerinden ulaştıkları yerlere ulaşmış.

Fakat akıl olmadan biri aslında dönüp dolaşıp aynı boşluğa düşmez mi? Bu fikir de doğrudur bence. Lakin, yaratan kişi kendini layik görmese de bir işe olan azmi onu ileri iter. İmkansızın üzerine yürürler ve bu kasırganın diğer tarafından çıkarlar mutlaka. Her savaş galibiyetle bitmez ama düşünmenin de en iyi tarafı da budur. Kaybetsen de hiçbir kayıp yaşamazsınız. Size kayıp gibi gelen çoğu çalışma yarı bir gün işinize yarayacak çoğu bilginin kaynağı olabilir. Sizin amacınız sadece inanmak olsun gerisi mutlaka vardır. Eğer bu dünya her yanlışında ardına bakmadan kaçanlardan ibaret olsaydı elimizde hiçbir şey olmaz.

Bu dilemmaya bir taraflı yaklaşmak da bizi bir yere götürmez. Akıl yoksa ne gerek var düşünmeye, ilham yoksa ne gerek var yaratmaya. Bir noktaya gelen yolun taa başında iken, bırakan insanlara asıl çok yazık. Bu iki şey birbiriyle başlar ve biter.

Sadece ilham almak amaçlı mı hayal etmeliyiz ki? Bu da farkı bir konu. Hayal etmeyi sadece fikir bulmakla ilişkilendirmek çok büyük yanlış olur. Bazen düşünmek bile insanın modunu değiştirebilir. Bazen cidden oturup geçmişe dalmak veya kendi kendine konuşmak sadece oturup bilgi Kaynaklarının peşine koşmaktan daha anlamlı olabilir. Zaten gerçek bir bilim insanı kendine bu ünvanı sadece kitap yanına gitmekle kazandıramaz.

Bulmak için düşünmeyle yetinmek bizim beyinimizin gerçek kabiliyetini aşağılamaktan farklı değildir. Yaratma işlemi; yapma ve bulma ile birleşir. Eğer tam tersi yönde hareket etseydik her şeyin bir “nedeni” olur muydu?

(Visited 2 times, 1 visits today)