“Bu sabah heyecanla uyandım çünkü büyük önder Mustafa Kemal herkesi meydana davet etmişti. Telaşla hazırlanıp dışarıya fırladım. O sabah herkes meydana toplanmıştı, merakla söylenecekleri bekliyordu herkes. O sırada Mustafa Kemal geldi. Ses düzeneğinin başına geçti ve konuşmaya başladı. Cumhuriyet hakkında, Türk milletinin çalışkanlığı ve azmi hakkında konuştu. En son konuşması bitince herkes onu alkışladı. Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal birçok yenilik getirdi. Mesela soyadı kanununu getirdi ve kendine ”Atatürk” soy ismini verdi. Sonra kadınlar için seçme ve seçilme kanununu da getirdi. Daha bir sürü söylemediğim yenilik getirdi ve bunlar sadece birkaçı.”
O sırada bir sesle bölündüm: ”Nil! Kızım yemek hazır, gel hadi.” Ben de ”Geliyorum anne!” diye bağırdım. Oysaki ne güzel kitap okuyordum. Oflayarak ellerimi yıkayıp mutfağa geçtim. Annem ”Kızım odanda ne yapıyorsun? yarım saattir içeridesin.” dedi. Bir şeyi merak etmese olmayacak sanki! Ama anneme ”Yok bir şey anne. Kitap okuyordum sadece.” dedim ama annem ”Ödevlerini niye yapmadın Yetiştiremeyeceksin bak. Akşam misafir gelecek. Bir an önce bitir ödevlerini.” dedi. Oflayarak ”Tamam anne.” dedim. Yemeğimi bitirip odama geçtim. Tabletimi açıp ödevime baktım. Ödev bölümünde ”Atatürk’e Mektup” yazıyordu. Doğru ya, bugün 29 Ekim’di. Yani Cumhuriyet Bayramı. Sonra defterimi çıkarıp yazmaya başladım.
”Atam,
Bu zamanlar…”