O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun’a/ Yürüdü etrafında ümitler suna suna. Bu, ateşler içinde geçip gelmiş bir erdi / Göğsünde toplanmıştı milyonlarca Türk’ün derdi /Bu milyonla dert ona veriyordu başka hız /Yürüdü arkasında genç, ihtiyar, kadın, erkek…
Yıl:1914-1918
Cephede bir sürü insan birbirini bekleyen insanlar ve ümitler. Havada kurşun sesleri ,yerde kan kokusu. Milyonlarca Türk’ün ümidi hiç tükenmedi son kurşununa kadar çabaladı.
Son kayıplarına kadar…
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. (İstiklal Marşı 5’inci kıta.)
Kadınlar koşuyor yardıma ellerinde ümitle. Cephede yardım ediyor sıcacık elleriyle. Çocuklarını terk ettiler yardım ettiler bu vatana! Doğacaktır vadettiği günler düşmanlar önlerinde serilecektir.
Cephede yeni yuvalar milyonlarca insan. Canlarını umursamadan savaşıyorlar. Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal!
‘ Ordu yetmiyor akın akın geliyorlar çağırın çocukları! Yardım lazım. İhtiyar, genç, kız umursamadan vatanlarını düşünerek geldiler düşmanların ordusunu yıkmak için.’
Milletimin göğüslerinde toplanmış milyonlarca dertler yürüdüler düşmana doğru ateş davasını kesmek için.
‘Kim bu cennet vatanın olmaz ki feda? Verme bu vatanı sana verseler de tüm dünyayı…’ Yerde kanlar kana ışık tutan bir hilal ve bir yıldız…
Hepsi birleşince de vatanı…
Sev vatanını koru! Senin için kan döken insanları düşün. Bu toprakları gelecek nesiller için verdirtmemişler. Sen Türk oğlusun incitme atanı! düşün altında yatan binlerce kefensiz yatanı. Bir hilal uğruna, Bak ne güneşler yatıyor…