Nedendir bilmem sabah uyandığımda içimde bir korku vardı. Kendime buzdolabından atıştırmalık bir şeyler çıkaracaktım. Dolapta bir tabak ve üstünde bir tost, hemen onu tost makinesinde ısıtmak için tost makinesinin yanına gittim. Ama meğerse fiş tüm gece takılı kalmış ve benim elim yanmıştı. Bunun üzerine tabağı düşürüp kırmam beni daha da korkuttu. Neyse ki, zor da olsa kahvaltımı yapıp evden dışarı çıkmayı başarmıştım. Ama çok yanlış düşünmüşüm dışarıda beni bekleyen daha fazla tehlike varmış.
Yolda yürürken bir eczanenin yanından geçtim, sonra durdum ve aklıma geldi, kendime bir ağrı kesici almam gerekiyordu, evde hiç kalmamıştı. Eczaneye girdim ve orada sesi tanıdık gelen ama yüzünü göremediğim birine rastladım. Aniden yanıma yaklaşıp sırtı dönük olarak bana çarpmış ve dışarı çıkmıştı. Yoluma devam ettim. Aklıma sanki bir şeyler geliyor, ama unutuyorum. Neyse, bir kağıt parçası cebimden yere düştü. Bir adres ve altında not yazılıydı: “Bu adrese gel.” Çok korkmuş ve afallamıştım. Etrafı yavaşça süzdüm görünürde hiç kimse bana bakmıyordu. Şansımı deneyim dedim aslını istersen çok sıkıldığım için kendimi bir maceraya atayım dedim. Adrese gittim.
Büyük kapalı bir mekandı. İçeri girdiğimde bir de ne göreyim. Arkadaşlarım benim için sürpriz yapmış. Ama neden? Sonrasında iyi ki doğdun deyince anladım. Peki ya o not derseniz onu da eczanede sesi tanıdık gelen arkadaşım koymuş cebime. Doğum günümde hiç bu kadar çok şaşırmamış ve eğlenmemiştim.