Bu Koku Da Ne?

Hazel gerçekten çok güzel bir güne uyanmıştı. Altın sarısı Güneş yeryüzüne o pırıl pırıl ışınlarını gönderiyordu. Kuşların cıvıltıları insana adeta bir müzikal gibiydi. Uyanır uyanmaz etrafını kolaçan eden Hazel her zamanki gibi yeni bir günün heyecanını yaşıyordu. Tam yataktan kalkıp yüzünü yıkamak için banyoya gidecekken kedisinin tatlı mırıldanmasını duydu. Hazel’in evinde çok fazla kişi bulunmuyordu. Sadece kendisi ve tatlılar tatlısı kedisi Minnoş ile yaşıyordu. Hazel’in hayatı çok özel değildi. Her insan gibi işe gider, alışverişini yapar, eve döner ve evde kedisiyle vakit geçirirdi. Çok fazla hobisi de bulunmazdı. Yemek yapmak, yürüyüş yapmak bir de gitar çalmak idi hobileri. Yemek yapmayı sevmesinin nedeni ebeveynlerinin ikisinin de aşçı olmasıydı. Bir aile restoranında büyümüştü kendisi. Sabahtan akşama kadar güzel yemekler yer fakat bir de gözüne dağ gibi gözüken o bulaşık yığınını yıkardı. Yürüyüş yapmayı da lise yıllarında hobi edinmişti. O yıllarda okula yürüyerek gitmek zorunda kalmıştı. Başta çok morali bozulmuş olsa da gittikçe yürüyüşle arasındaki buz dağı erimeye başladı ve sonunda yürümekten zevk almaya başladı ve yürümeyi günlük hayatına kattı. Son olarak gitar çalmaya ise çok küçük yaşta ilgi duymaya başladı. Yıllarca  kursa gittikten sonra artık sevdiği şarkıları şıp diye söküverir ve çalar oldu. Evet, Hazel’in hayatı işte böyleydi. Herkes gibi sıradan bir hayatı ardı ta ki bugüne kadar.

 

Kedisinin mırıldamasına dayanamayıp yanına giden Hazel Minnoş’un yerde yatıp sevmesi için beklediğini gördü. Kedisini sevdikten sonra  yüzünü yıkamak için banyoya giden Hazel ağız sulandıran bir kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti. Kendine annesinden gelen bir krep yaptıktan sonra giyinip işin yolunu tuttu. Yolda her gün karşılaştığı ve artık yürüyüş arkadaşı olan Ahmet ile görüştükten sonra işe sonunda vardı. İşi kusursuz geçti, patronunun istediği işi bitirdi ve evin yolunu tuttu. Eve vardığında kapıyı açtı ve açar açmaz içeriden Minnoş aynı bir yıldırım gibi evden fırladı ve yıllardır küs olduğu komşusunun kapısına koştu ve gözden kayboldu. Kapı açıldığında burnuna kötü bir koku geldi Hazel’in. Bu kötü koku karşısında kendini tutamayıp komşunun yanına giden Hazel kapıdan içeriye “Aynur Hanım içeride misiniz?” diye seslendi. Hazel’in sesini duyan Aynur Hanım da kapıya gelip Hazel’e rahatsız olmuş gibi bir tonda “Ne oldu Hazel Hanım ne istemiştiniz?” diye sordu. Hazel ise Aynur’a “İçeriden kötü bir koku geliyor da bir bakabilir miyim?” diye karşılık verdi. Bunun üzerine sinirlenen Aynur Hanım Hazel’e kendisine karışmamasını istedi. Hazel durmayıp kontrol etmek için diretince başka çare bulamayan Aynur Hanım Hazel’i içeri aldı. Evin içine giren Hazel’in gördükleri karşısında nutku tutuldu. Evin içi tamamen çürümüş ve dökülüyordu. Eve daha fazla baktıkça midesi daha çok bulanan Hazel Aynur Hanım’a “Neden eviniz bu halde?” diye sordu. Gözleri yaşla dolan Aynur Hanım “Çok yaşlandım kızım, iş yapacak gücüm kalmadı artık.” diye cevap verdi. Duyduklarına yüreği burkulan Hazel Aynur Hanım’a “Neden hiç söylemediniz. Ben size yardım edeceğim ve bu evi düzgün hale getireceğiz tamam mı?” dedi. Bunun üzerine gözlerinde bir ışık oluşan Aynur Hanım büyük bir heyecanla başını salladı. Hiç beklemeden işe koyulan Hazel ve Aynur Hanım bütün akşam temizlik yaptıktan sonra bitkin bir halde dışarı çıktılar. Hazel “Bugünlük bu kadar yeterli. Yarın söz yine geleceğim yardıma.” diye Aynur Hanıma söz verdikten sonra evine gitti.

 

Günlerce boyunca  böyle çok çalışıp ev temizledikten sonra kendileriyle gurur duyan bir şekilde koltuğa oturan Hazel ve Aynur Hanım sonunda rahat bir nefes aldılar. Hazel “Sonunda bitirdik. Çok geç olmadan ben evime gidiyim siz de rahat rahat dinlenin.” dedikten sonra  evine dönmeye başladı fakat onu yolda durduran Aynur Hanım “Her şey için çok teşekkür ederim. Biliyorum aramız biraz kötüydü fakat bundan sonra kapım sana her zaman açık. Ne zaman istersen uğra. Hem biraz da sohbet ederiz.” dedi ve Hazel’i yolcu etti. Böylece hem aralarındaki sorun çözülmüş oldu hem de beraber vakit geçirecek, sohbet edecek birini bulmuş oldular.

(Visited 9 times, 1 visits today)