Benim adım Juan, dönemimde pekte sevilmeyen ,istenmeyen,yok sayılan o küçük ama kendine göre yaratıcı yazarı Juan .Bu hikaye ben ve benim hayatım arasında .
Genelde güne erken başlayıp aklımda kalanları kağıda dökerek başlarım .her insan gibi ardından kahvaltı yapmak için mutfağa giderim .Genelde yemekleri kendim yaparım ama ara da bir kaçamak olarak dışardan istediğim de oluyor .Kahvaltımı iyi bir şekilde yapıp hemen birkaç saat kitap okumak için odama çekiliyorum .Evde tek yaşamama rağmen odamda kitap okumak daha zevkli ve rahat geliyor .Kitap okuma faslı bittikten sonra genelde diğer yazar arkadaşlarımla buluşmak için dışarı çıkıyorum . Hiçbir zaman çok tanınan ve sevilen biri olmadığım için sokakta rahat bir şekilde tanınmadan geziyorum . Yazar arkadaşlarım la buluştuğum zaman gerçekten bu kadar da değersiz olmadığımı fark ediyorum .Onlar beni anlayıp beni gerçekten yapılandırıcı şekilde eleştirdiklerini fark ediyorum .Ben okurlar arasında her zaman istenmeyen adam olmuştum ,açıkçası bunlarda beni çok etkiliyordu ve moralimi bazen alt üst ediyordu . Arkadaşlarımız ile sohbeti bitirdikten sonra hemen birkaç bir şey yazmaya başlarız .Ufak şeyler yazdıktan sonra tekrar kitap başına geçeriz .Bu kadar kitap okumamızın sebebi daha farklı kapakçıklara beynimizde yer açmak .Farklı şeyler ,farklı düşünceler ,konular ,bilgiler bunların hepsi kitaplarla bulunuyor .Sonra tekrar bir şeyler karalıyor ve ayrılma vaktine geliyoruz .Bu ortamda yaklaşık 3-4 saat geçirdikten sonra eve gitmek için otobüs durağına doğru yola koyuluyorum .Otobüste genelde ilham perileri omuzlarıma konuyor ve bana sadece benim duyabileceğim şekilde fısıldıyorlar .Eve geldiğimde akşam yemeğimi hazırlamak için yine mutfağa gidiyorum .Genelde akşamları çok ağır yemediğim için salata tarzı şeyler tüketiyorum . Güzelce yemeğimi yedikten sonra bilgisayarın başına geçip kendim hakkında gelen yorumları okuyorum ama bunlarda bir elin parmağını geçmiyor .Ardından da birkaç sayfa bir şey yazmak için masamın başına geçip otobüste aklıma gelen şeyleri yazıyorum ve bu günlük yazma serüvenimi sonlandırıyorum . Gününün en sonunda ise her zaman ki gibi kitabımın başına geçiyorum ve uzun soluklu bir okumanın ardından rüyalar alemine geçiyorum .
Benim bir günüm normal bir insanınkinden farksız ,sade ve durgun ama hiçbir zaman üzülmeden yaşadığım hayat için şükrediyorum ve bir gün adımın altın harflerle tahtaya yazılacağı günü düşlüyorum .