Bodrum’da tatilimizi yapacağımız otele geldiğimiz zaman, bir görevli odamızın anahtarını verdi ve odaya yerleştik. Denizde yüzmeyi çok özlediğimiz için hemen denize gittik, karnımız acıkana kadar yüzdük. Yemeğimiz yedikten sonra kardeşimin uykusu geldi. Odaya gidip kardeşim uyuduktan sonra, biz babamla tekrar denize yüzmeye gittik. Akşam yemeği zamanı gelene kadar denizde yorulana kadar yüzdük.
Terliğimi almayı unuttuğumuz için akşam yemeğinden sonra terlik almaya çıktık. Bu fırsatla Bodrum sokaklarında gezme fırsatımız da oldu. Bodrum’un evleri genelde beyaza boyanmış. Evlerin bazıları eskiden yapılmış taş evler, bazı sokaklar da o kadar dar ki evimizin koridoru kadar neredeyse.
Günlerimiz genelde otelde geçti. Öğlen saati dışında gündüz denizden hemen hemen çıkmadık. Tatilimizin dördüncü gününde ağaca iple bağlanmış kötü bir salıncaktan arkaya doğru düştüm ve sırtım çok kötü bir şekilde yüzüldü. Hemen hastaneye gittik ve krem sürüp bandajla kapattılar. Tabi bu şekilde denize giremiyeceğim için, tatilimizi yarıda kesmek zorunda kaldık.