Dünya hızla değişirken, robotlar da bu değişimin ön saflarında yer alıyor. Robot teknolojisi, o kadar hızlı gelişiyor ki çoğu zaman bu ilerlemeyi fark edemiyoruz. Elbette, robotların pek çok faydası mevcut fakat onların gelişimi o dereceye ulaştı ki bazen kendimi bir simülasyonun içinde gibi hissediyorum. Robotlar artık o kadar gerçekçi ve insani duyguları taklit edebiliyor ki karşımdakinin robot mu yoksa insan mı olduğunu sorgulamaya başladım. Belki de onlar giderek insanlaşırken biz de robotlaşmaya başlıyoruz.
Bu düşünceyi daha da ileri götürürsek belki de artık kimseye tam anlamıyla güvenmiyoruz. Sanki tüm dünya birbirinden şüphe duyuyor. Robot köpekler, mutfak robotları derken bu teknolojik yardımcılar hayatımızın her alanına sızmış durumda. Onlarla kurduğumuz bu kadar yakın ve sürekli etkileşim, onların giderek daha insan gibi, bizlerin ise daha mekanik olmamıza yol açabilir mi? Bu, düşündürücü bir soru. Gerçekten de bu robotların insanlaştığını ve bizlerin duygusal tepkilerimizin robotlaştığını hissediyor muyuz? Toplum olarak bu gelişmelerin farkında mıyız, yoksa sadece teknolojik bir rüyanın içinde sürüklenip gidiyor muyuz? Gelişen robot teknolojisi, insanlık için bir nimet mi yoksa gizli bir tehdit mi? Bu soruların cevapları, geleceğimizi şekillendirecek.