Zira son yıllarda yaşanan ve büyük umutlar vaat eden gelişmeler, protez teknolojisi ve yapay organlara daha da ileri seviyede odaklanmayı sağlamıştır. Bu gelişmeler sayesinde, bedensel engellilerin hayat kalitesi yükseltilirken; çeşitli organ yetmezlik ve sorunlarına çözümler üretilmiştir. Bu alanda ilerlemelerin devam ettiği Türkiye de, biyomedikal mühendisliği konusunda aktif çalışmalar yürütmekte ve bu çalışmalar çoğu kez ödüllendirilen projelerle ekranlara taşınmaktadır. Ayrıca, protez kullanımı ve yapılma sürecinde de büyük gelişmeler yaşanılmakta; biyouyumlu malzemeler ve sensör teknolojileri kullanılarak protezler daha doğal, hassas ve kullanım kolaylığı sağlamaktadır.
Özellikle, beyin-makine arayüzleri sayesinde protezlerin sinir sistemi ile entegre olması, kullanıcıların protezlerini düşünce yoluyla kontrol etmelerine olanak tanımaktadır. Bu, hem kullanım kolaylığı sağlamakta hem de protezlerin günlük yaşam aktivitelerinde daha etkili kullanılmasını mümkün kılmaktadır. Türkiye’de ise Sabancı Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi gibi kurumlar, bu alanda öncü araştırmalar yapmaktadır. Örneğin, Türkiye’de geliştirilen bir protez el, kullanıcıların ince motor becerilerini geliştirmesine olanak tanıyan gelişmiş bir sensör sistemi ile donatılmıştır.
Yapay organlar konusunda da önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Laboratuvar ortamında üretilen yapay organlar, organ nakli bekleyen hastalar için umut verici bir alternatif sunmaktadır. Özellikle, 3D biyoyazıcı teknolojisi ile geliştirilen yapay organlar, hastaların kendi hücrelerinden üretilerek, nakil sonrası bağışıklık sistemi tepkilerini minimize etmektedir. Bu durum, organ nakillerinde yaşanan uyum problemlerini ve organ reddi riskini azaltmakta, hastaların daha hızlı ve sorunsuz bir iyileşme süreci geçirmelerine yardımcı olmaktadır. Türkiye’de Hacettepe Üniversitesi, bu alanda önemli çalışmalar yürütmektedir ve 3D biyoyazıcı ile karaciğer dokusu üretimi konusunda kayda değer ilerlemeler sağlamıştır.
Sonuç olarak, biyomedikal mühendisliği alanındaki bu yenilikler, hem protez teknolojisinde hem de yapay organ geliştirmede büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Bu gelişmeler, bedensel engelli bireyler ve organ yetmezliği çeken hastalar için yeni umutlar sunmakta ve onların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırmaktadır. Türkiye’de bu alandaki araştırmalar ve yenilikler, ulusal gururumuzu artırmakta ve dünya çapında ses getirmektedir. Gelecekte, bu alandaki çalışmaların daha da hızlanarak, daha fazla yenilik ve iyileştirme getireceği kesindir. Bu da biyomedikal mühendisliğinin ne kadar kritik ve dinamik bir alan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.