Ben Ege Andaç, herkese merhaba. Bugün sizlere bisiklet sürmeyi öğrenişimi anlatacağım. 6 yaşında olduğum yaz tatilinde babaannemin yazlığına gitmiştik. O sabah neşeli bir şekilde uyandım aşağıya inip babaanneme “Günaydın babaanneciğim” dedim. Güzel bir kahvaltı sonrası verandada salıncak keyfi yapmaya başladım. Biraz sonra abim ve arkadaşımız Yağmur geldi. “Biz bisikletle gezmeye çıkacağız sende gelmek ister misin? ” diye sordular. Abim ve Yağmur benden 2 yaş büyükler, onlarla gezmek çok hoşuma gider bu yüzden beni çağırmalarına çok sevindim. Hemen bisikletimi aldım. Onların bisikletleri iki tekerli benim bisikletimde ise denge tekerleri takılıydı.
Yola çıktık ne kadar çabalasamda onların arkasından yetişemiyordum. Durup beni beklemeleri gerekiyordu. sonunda kızıp “Sen bizi yavaşlatıyorsun.” dediler. Çok üzüldüm ve kalbim kırıldı hemen eve döndüm verandada ağladım. Yanıma gelen babaannem neden ağladığımı sorduğunda önce anlatmak istemesemde ısrar edince anlattım. Babaannem abim ve Yağmur’u uyardı: “Eskiden sizde iki tekerli bisiklete binemiyordunuz. Sonra öğrendiniz. Şimdi abi ve abla olarak sizde Ege’ye öğretmelisiniz.”dedi. Babaannemin bu uyarısından sonra abim bana bisiklet sürmeyi öğretmeye karar verdi.
Yan komşumuz olan Çaycı Amca’ya gidip bisikletimdeki denge tekerlerini çıkarmasını istedik. Çaycı Amca isteğimizi kabul etti. Tekerler çıkınca Çaycı Amca’ya teşekkür edip çalışmaya başladık. Abim bana neler yapmam gerektiğini anlattı. “Korkma ben seni arkadan tutacağım sakın endişelenme.” dedi. Bir süre çalıştıktan sonra arkama bir baktım ki abim artık beni tutmuyor ben kendi başıma sürebiliyordum. Öğrenmiştim.
Abim olduğu için çok şanslıyım, iyi ki bir abim var. Onu çok seviyorum.