Birleşmiş Milletler, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuştur. Dünyada barışı ve işbirliğini öne çıkarmak üzere kurulmuş bir örgüttür. Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi ise Fransa, İngiltere, ABD, Rusya, Ve Çin’den oluşmaktadır, bu konseyin üyelerinin alınan kararları veto etme yetkisi vardır. Geçmişte pek çok savaşta ve çatışmada etkili olan bu kurumun günümüzde daha etkisiz olduğu görülmektedir. Birleşmiş Milletler ’in aynı zamanda pek çok yolsuzluk ve rüşvet haberleriyle de adının anıldığını söylemek mümkün. Arkasında pek çok sebep olmakla beraber, günümüzde Birleşmiş Milletler bazı insanlar tarafından yetersiz bir müzakere organı olarak görülmektedir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu etkisizliğin önemli bir sebebidir. Güvenlik konseyi üyelerinin hepsi tasarıları veto etme hakkına sahiptir ve bu veto hakkını pek çok kez kullandıkları görülebilir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyaya hakim olan soğuk savaş sebebiyle Amerika ve dönemin Sovyet Rusya’sı arasında gerginlik oldukça fazlaydı. Hala günümüzde Amerika ile Rusya arasından gerginliğin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple Amerika ve Rusya sık sık öbür ülkenin desteklediği kararları veto ederek herhangi bir gelişmeyi engellediği söylenebilir. Bu ülkelerin nadiren aynı amaçla hareket ettiğini görebiliriz, bu nedenle önemli meselelerde bu iki ülkenin karşı karşıya kalması oldukça olası. Elbette yalnızca Rusya ve Amerika ile bu durumu sınırlamak doğru olmaz, öbür Güvenlik Konseyi üyelerinin de çıkarlarına göre hareket ederek bazı tasarıları veto ettikleri söylenebilir. Rusya-Amerika gerginliğinin ve öbür Güvenlik Konseyi üyelerinin çıkarlarının Birleşmiş Milletler ’in müdahale gerektiren çatışmalarda etkisiz kalmasının ana sebeplerinden olduğu söylenebilir. Bu üyelerin çıkarlarına göre tasarıları veto ettiklerini pek çok örnekte görebiliriz. Suriye. Irak ve Afganistan gibi ülkelere insani yardım konusunda Birleşmiş Milletler ’de hem Rusya hem Amerika veto hakkını pek çok kez kullanarak bu konuda bir çözüm geliştirilmesini pek çok kez engellemiştir. Fransa’nın 1994 ‘te Ruanda’daki katliamlar sırasında kendi desteklediği hükümeti korumak adına veto hakkını kullanmasa da veto tehdidi nedeniyle herhangi bir gelişme sağlanamamasına neden olmuştur.
Yolsuzluk günümüzde ve tarihte pek çok kurumun çökmesine ve yıkılmasına sebep olmuştur. Birleşmiş Milletler de yolsuzluk sorunundan kendi payını almıştır. Birleşmiş Milletler ’in Saddam Hüseyin ile yaptığı bir anlaşmada Irak yemek için petrol satacaktı, ancak bu program Saddam tarafından kaçak petrol satımı yapılmasını istenmeden olsa da sağlamıştır. Bununla beraber birey bazında da pek çok yolsuzluk skandalı ortaya çıkmıştır. Bu skandallar Birleşmiş Milletler ’in güvenirliğini ve saygınlığını ciddi derecede etkilemiştir.
Birleşmiş Milletler günümüzde pek çok gazeteci ve uzman tarafından gereksiz, masraflı ve etkisiz bir örgüt olarak görülmektedir. Herhangi bir önemli konuda çeşitli sebeplerden dolayı tasarı geçirememeleri ve geçirdiklerinde de çeşitli yolsuzluk olayları sebebiyle bu konuyla ilgili gerektiği şekilde ilgilenemediği görülüyor. Veto hakkının bu konuda kesinlikle negatif bir etkisinin olduğunu söylemek mümkün. Birleşmiş Milletler ’in günümüzde kuruluş amacını yerine getirememesi ve yalnızca bir tartışma alanı olarak görülmesinin ana sebepleri bunlardır.