Birleşmiş Milletler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küresel barış ve güvenliği desteklemek için ve uluslararası işbirliğini geliştirmek amacıyla 1945 yılında kurulmuştur. O zamandan beri, çatışmayı sona erdirmek, insan haklarını korumak ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için çalışan, iyilik için güçlü bir güç haline geldi. Bununla birlikte, son yıllarda asıl misyonuna rağmen çağın gerisinde kaldığı , dünya barışı ve vaatlerini yerine getiremediği ve amacına etkin bir şekilde hizmet edemediği için eleştirildi. Peki Birleşmiş Milletler nasıl eleştiri alıyor?
Birleşmiş Milletler birçok farklı biçimde eleştiriye maruz kalmıştır. En yaygın eleştirilerden biri, örgütün dünyadaki olaylara ve krizlere tepki vermede çok yavaş olması veya çatışmaları çözmede yeterince etkili olmamasıdır. Ayrıca örgütün siyasi olarak taraflı olma ve belirli ülkeleri diğerlerine tercih etme eğiliminde olduğu iddia edilmektedir. Bu eleştiriler, Birleşmiş Milletleri sesli bir şekilde eleştiren Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından yankılandı. Diğer eleştiri türleri arasında, kuruluşun programlarını ve girişimlerini yeterince finanse etmemesi ve şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği yer alıyor. Bu, bazı ülkelerde Birleşmiş Milletlerin adil ve eşitlikçi bir kurum olmadığı hissine yol açtı ve örgütün finansman için donör ülkelere güvenmesi, adam kayırma ve siyasi ön yargı suçlamalarına yol açtı.
Eleştiriler, Birleşmiş Milletlere yönelik kamuoyu desteğinin de azalmasına neden oldu. Bu, örgütün üye devletler arasında fikir birliği oluşturmasını ve girişimleri için gerekli finansmanı sağlamasını zorlaştırdı. Ek olarak, Birleşmiş Milletleri çevreleyen olumsuz tanıtım, kuruluşun programlarını ve girişimlerini etkili bir şekilde yürütme becerisini engelleyen yetenekli personeli çekmesini ve elde tutmasını zorlaştırdı.
Birleşmiş Milletler de kendisine yöneltilen eleştirilere yönelik adımlar attı. Örneğin, kuruluş, kaynaklarını verimli ve etkili bir şekilde kullandığından emin olmak için yeni bir mali gözetim ve hesap verebilirlik sistemi benimsemiştir. Ayrıca Birleşmiş Milletler, faaliyetleri ve programları hakkında halka daha ayrıntılı bilgi vererek şeffaflığını artırmıştır.
Son olarak kuruluş, etkinliğini ve etkinliğini artırmak için bir dizi girişim başlatmıştır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler donör ülkelerden ek finansman sağlamayı başardı ve bu da kuruluşun girişimlerini daha etkin bir şekilde yürütmesine olanak sağladı. Bu, Birleşmiş Milletlerin misyonunu ve hedeflerini daha iyi gerçekleştirmesini sağladığı için olumlu bir gelişme olmuştur. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletlerin eleştirilerinin yakın zamanda ortadan kalkması pek olası değil. Örgüt hâlen birçok ülkeden eleştiri almaktadır ve gelecekte de eleştirilere maruz kalmaya devam etmesi muhtemeldir. Bu nedenle, Birleşmiş Milletlerin karşılaştığı sorunları ele almak ve kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanmasını sağlamak için adımlar atmaya devam etmesi gerekmektedir.