Toplumun, ailenin ve sistemin, bireylerin amaçlarına ulaşmasında etkisi oldukça fazladır. İnsan sosyal bir varlıktır. Toplum içerisinde yaşar. Aile, bireylerin ilk karşılaştığı sosyal yapıdır ve ilk çocukluk yılları başta olmak üzere hayatının her alanında etkilidir. Aile o kadar önemlidir ki; adeta bir pusula gibi bireye hayatı boyunca yol gösterir. Birey değerlerini, iletişimi, sosyal ilişkilerini ailesi üzerinden öğrenir. İlk eğitimini ailede alır. Birey ailesinden gördükleri ya da göremedikleri ile hayatını şekillendirir. Amaçları, ailesinin çizdiği çerçeve ile ortaya çıkar. Bu şekilde toplum içerisinde var olmaya çalışır. Bu nedenle bireyin kendi çabası önemli olmakla birlikte tamamen kendi çabasıyla istediği noktaya ulaşabileceğini savunmak gerçekçi değildir.
Birey üzerinde toplumun etkisi göz ardı edilemez. Bireyler; toplumun değer yargıları, normları ve beklentileri doğrultusunda şekillenir. Yaşadığımız coğrafya seçimlerimiz üzerinde etkilidir. Amaçlarımızı belirlerken yaşadığımız ortamdan etkileniriz. Belirlediğimiz amaçları gerçekleştirmek için bize sunulan imkanlar önemlidir. Bir başka şekilde ifade edersek toplumun sunduğu fırsatlar ve kısıtlamalar, bireyin hedeflerine ulaşmasında belirleyici bir rol oynar. Örneğin, bir kişi hangi mesleği seçeceğine, hangi eğitimi alacağına ve kariyerinde hangi yolu izleyeceğine karar verirken toplumun etkisi büyüktür. Toplumsal beklentiler ve sosyal normlar, kişinin tercihlerini şekillendirir ve dolayısıyla başarı yolunda önemli bir faktör oluşturur. Mesela; kız ve erkek çocukların yetiştirilmesinde ataerkil toplumlarda belirgin farklılıklar vardır. Dünyanın birçok ülkesinde karşımıza çıkan farklılıkların kız çocuklarının eğitim hayatına katılımından meslek seçimine kadar olumsuz bir etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Eğitim hayatında karşılaşılan zorluklar iş hayatında da devam eder. Kadın toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle iş hayatında çeşitli engellerle karşılaşırlar. Bireysel amaçları olan ve çok çalışan bir kadın sadece çabasıyla ne yapabilir? Kadınların iş hayatında karşılaştığı toplumsal engeller “cam tavan” kavramıyla tanımlanır. Bu engeller ataerkil toplumlarda kadınların amaçlarına ulaşmasını engeller. Kadınlar, erkeklere oranla yönetici kademelerinde daha az yer alırlar. Her ne kadar bir kadının bireysel amaçlarında yönetici olmak gibi hedef olsa da sistemde yer alan cam tavanı kadını durduran bir engeldir. Üstelik bu engel cam olduğu için “görünmez” ve kimse sorgulamadığı için sistem değişmez. Toplum, kadınlara bir rol tanımlar ve bireysel çabalarla bu rolün dışına çıkmak pek mümkün olmaz.
Sistem ise toplumun ve ailenin yanı sıra bireyin hedeflerine ulaşmasında başarısını etkileyen bir diğer önemli faktördür. Eğitim sistemi, ekonomik yapı ve siyasi ortam gibi unsurlar, bireyin hedeflerine ulaşmasını şekillendirir. Örneğin, bir ülkedeki eğitim sistemi, bireyin meslek seçimini, kariyer olanaklarını ve gelecekteki başarı potansiyelini belirleyebilir. Benzer şekilde, bir ülkenin ekonomik durumu ve iş piyasası, bireyin iş bulma ve kariyer yapma imkanlarını etkiler. Eğitim sisteminde olan belirsizlikler bireyin eğitim hayatını etkiler. Sistemsel sorunlar hangi alanda olursa olsun bireylerin hayatında olumsuzluklara neden olur. Bireysel çabalarla bu olumsuzlukları aşmak çoğu durumda gerçekçi olmaz.
Sonuç olarak, bireyin başarısında kişisel çabanın yanı sıra toplumun, ailenin ve sistemin etkisi oldukça fazladır. Demokratik ve destekleyici bir aile ortamında, bilimsel gerçeklere önem veren bir toplumsal sistem içerisinde özgürce düşüncelerini ifade eden bireyler hedeflerine ulaşırlar. Toplumun, ailenin, sistemin bireylerin amaçlarını belirlemesinde ve amaçlarına ulaşmasında etkisi oldukça fazladır.