O gün gerçekten kendim için bir şeyler yapmak istiyordum. Ama sadece kendim için. Herhangi birini düşünmeden.
Bir süre düşündükten sonra bir yurt dışı seyahati yapmaya karar verdim. Ne yapacağıma karar vermiştim sıra şimdi bu seyahatin nereye olduğunu belirlemeye gelmişti. Nereye olduğunu bilmediğim bu seyahat bile beni çok heyecanlandırıyordu. Sanki midemde kelebekler uçuşuyordu. Yaklaşık on dakika sonrasında Kanada’ya gitmeye karar verdim. Bilet almak için girdiğim sitede hiç bilet yoktu. Başka bilet sitelerine de baktım ancak oralarda da hiç bilet kalmamıştı. Sanki bütün bilet siteleri benim Kanada’ya gideceğimi duymuştu ve bana düşman olup bütün biletlerini satmıştı. Bu olay bir tık canımı sıksa da üzülmek istemiyordum. Bunun için belki bir faydası olur diye bir süre bekleyecektim. Yani seyahatimi erteleyecektim.
Bir hafta aradan sonra bir tane bilet bulmuştum. Ve sanki bana dünyaları vermişlerdi. O kadar mutlu olmuştum ki hemen biletimi alıp valizimi hazırlamaya gittim. Uçuşuma bir hafta olmasına rağmen valizim hazırdı. Uzun zamandır böyle bir his yaşamadığımı fark ettim. Tek bir sorunumuz vardı. O da benim uçaktan korkmamdı. Ama bu seyahate çıkmak çok istiyordum ve çoktan biletimi almıştım. O yüzden bu konuyu kapattım.
Aradan bir hafta geçti. Uçuşumun olduğu gündeydim. Bir yandan Kanada’ya gideceğim için çok mutlu ve heyecanlıydım, bir yandan da uçağa bineceğim için gergin ve stresliydim. Kafamda uçağın düşmesiyle alakalı bir sürü senaryo kuruyordum.
Pasaportumu, kimliğimi ve valizimi aldıktan sonra evden çıktım. Taksiyle birlikte havaalanına süren yarım saatlik bir yoldan sonra havaalanına vardım. Heyecanım daha da artmıştı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra uçağa bindim. Çok gergindim. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Aklıma yapacağım tatili getirmeye çalışarak rahatlamaya çalıştım.
Uçak kalkmıştı. Havadaydık. 12 saatlik uçuşumuz başlamıştı. Ancak ben yaklaşık otuz dakika sonrasında fenalaştım. Hemen bir hostes gelip bana yardımcı olmaya çalıştı. Ancak giderek başım dönmeye başlamıştı, gözlerim kararıyordu. Ve bayıldım. Her şey çok hızlı gelişti, kendime geldiğimde havaalanındaydım. Başımda bir hemşire duruyordu. Durumumun iyi olduğunu sadece strese bağlı gerçekleşen bir bayılma yaşadığımı söyledi ancak yine de bir hastaneye gitmemi önerdi. Eşyalarımı alıp otelime gittim. Otele giriş yaptırıp odama yerleştikten sonra ilk işim hastaneye gitmek oldu. Çıkan sonuçlara göre havaalanındaki hemşirenin de söylediği gibi strese bağlı bir bayılma yaşadığımı bir sorunun olmadığını söyledi. Çok mutlu olmuştum. Gerçi uçak korkum yüzünden bayıldığımı tahmin etmiştim ama bunu doktorun söylemesi yine de beni rahatlatmıştı. Hastaneden çıktım ve “Tatil başlasın!” dedim. Üç günlük tatilim başlamıştı.
Üç günün ardından biten tatilime ne kadar üzülsem de eve döneceğim için mutluydum. Aynı zamanda uçak korkumdan da kurtulmuştum. Hayatım boyunca geçirdiğim en güzel üç gündü.