Bir Yemek Serüveni

Sıcak bir Temmuz sabahında yaklaşık saat bir gibi yumuşacık yatağımdan kalktım. Yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladıktan sonra kendi kahvaltımı hazırlamak üzere buzdolabından yumurta ve ekmek çıkardım. Tavanın üzerine biraz zeytinyağı döktükten sonra biraz ısınmasını bekleyip yumurtaları tavaya kırdım. Çok geçmeden aklıma yumurtama mantar koyma fikri geldi. O düşünce üzerinden hareketle hemen buzdolabından çıkardığım mantarları dilimleyip tavaya attım. Çok geçmeden göz yumurtamı tavadan alıp bir tabağa koydum ve yemeye koyuldum. Ağzımdaki yumurta ve mantarın harmanlandığı o tat beni benden alıyordu. Yemeğim bittikten sonra hazırlanıp dışarı çıktım.

Meslek olarak kendime gurmeliği edinmiştim. Her gün restoranlara gider, oradaki yemekleri puanlayıp bloğumda paylaşırdım. O gün de aynı şeyi yapmak üzere yürüyerek evime birkaç kilometre uzaklıktaki bir Little Ceaser’s şubesine gidiyordum. Yolda biraz zorlansam da başka bir sorun olmadan restorana girdim. Kapıdan geçtiğim anda burnuma gelen, fırından yeni çıkan pizza kokusu bana anlık bir huzur hissi verdi. Kasaya gidip bir orta boy, sucuklu pizza söyledim. Yemek puanlama kriterlerim ; servis süresi, sıcaklık, lezzet ve yumuşaklık üzerineydi. Söylediğim pizza on dört dakika sonra masamdaydı. Bunu üzerine yanında getirmiş olduğum defterin açmış olduğum sayfasındaki puan tablosundaki zaman kısmına 5 üzerinden 4.2 puan verdim. Çok geçmeden pizzadan bir dilim aldım ve yemeye başladım. Pizza, piştikten hemen sonra aldığım için gayet sıcak ve yumuşaktı. Ayrıca pizzam, yanında verilen baharat ile ağzımda inanılmaz bir tat bırakıyordu. Bütün bunlarla birlikte pizzaya verdiğim ortalama puan 4.8 idi.

Yemeği hazmetmek amacı ile daha fazla yürümemi gerektirecek olan bir restoran seçtim. Bu restoran sushico idi. Bir buçuk saat boyunca yürüdükten sonra masama oturup garsonu çağırdım ve ona oradaki favori yiyeceğim ve içinde sekizer parça sake rol ve California roll olan bir porsiyon sushico special istediğimi söyledim. Yemeğim yirmi dakikada geldi. Maalesef suşileri kaplayan pirinçler birbirlerine çok yapışmış hâlde olmadığından suşiyi çok iyi tutamıyordu. Onun dışında lezzet, sıcaklık ve yumuşaklık yerindeydi. Yediğim bu suşilere verdiğim ortalama puan 5 üzerinden 4.5 idi.

Artık eve gelmiştim ve yorgundum. Yemek bloğuma bu puan ve bilgileri aktarıp gelen yorumlara baktım. Bir kişi, bloğumun bir saçmalık olduğunu söyleyip bu işten vazgeçmemi söyledi. İçimden şu sözleri söyledim: Her zorluk, beni sevmeyenlerden gelen her kötü yorum beni daha güçlü kılıyor ; düşsem de kalkmayı ve bu yemek serüvenine devam etmeyi unutmayacağım!

(Visited 4 times, 1 visits today)