Sanat bir toplumun kalkınmasında önemli bir rol alır. Sanat, insanlar için bir ilham kaynağıdır. İnsanlar yüzyıllar boyunca sanatı hayatlarının her alanında kullanmışlarıdır. İletişim kurabilmek için duvarlara resimler çizmiş, atalarının heykellerini sokaklarına dikmişlerdir. Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Bir ülkede sanatı geliştirmek için öncelikle insanlar sanat hakkında doğru bilgilendirilmelidir. Sonra icraate geçilmelidir.
Sanatın bir ülkede gelişmesinde en büyük etken okullarda verilen eğitimdir. Benim bakış açıma göre ülkemizde sanatla ilgili gerek okullarda gerek sosyal hayatta olsun yeterli çalışmalar yapılmamaktadır. Sanatın birçok dalı vardır fakat okullarda yeterli şartlar sağlanamadığı 
için yapılan sanat dalları sadece müzik ve resimdir. Fakat ne yazık ki çoğu okulda bunlara bile gereken önem gösterilmemektedir ve öğrenciler için ”gereksiz dersler” olarak görülmektedirler. Bence bunun nedeni öğrencilere sevebilecekleri sanat dalını bulma şansı tanımadığımız içindir. Peki bu durum nasıl önlenebilir?
Okullarda öğrencilerin alabilecekleri sanat dersleri için seçenekler arttırılmalıdır. Örneğin ebru sanatı, kilden heykel yapımı, dans gibi seçenekler eklenebilir ve öğrenciler aralarından ilgisini çekeni seçebilirler. Fakat yine de gereli koşulların sağlanmadığı durumlarda öğrenciler bu etkinlikleri gerçekleşitremezler. Öğrencilerin bunun gibi etkinlikleri yapabilecekleri ortamlar okullarda devlet tarafından sağlanmalıdır. Sanat atölyeleri ve müzik sınıflarının donatılması sağlanmalıdır.
Sadece okullarda değil sosyal hayatta da sanat önemli bir yer kaplar. İnsanlar resim çizerken, bir enstrüman çalarken, elindeki kile şekil verirken, bir opera dinlerken ve bir tiyatroyu izlerken hem keyifli bir şekilde vakit geçirir hem de kendini geliştirir.
İnsanların sanatı öğrenmesi için 
öncelikle uygun şartların salanması gerekir. Peki bu uygun şartlar nedir? Bu uygun şartlar şunlardır: insanları eğitecek bir öğretmen, atölye ve malzemedir. Atölye ve öğretmen devlet tarafından sağlanabilir ve malzeme de gelen kişiler tarafından küçük bir ücret alınarak sağlanabilir. Bu tür kurslar mevcuttur. Fakat bu tür kurs yerleri ve verilen kurs çeşitliliği arttırılabilir, halk bu tür yerlere gitmeye teşvik edilebilir.
Fakat ülkede sanat zenginliği sadece eğitimi verilerek sağlanamaz. Sanatçıya ve sanatına değer vermek gerekir. Sergileri, tiyatro ve opera salonları gibi yerleri artırarak verdiğimiz değeri gösterebiliriz. Bu gibi yerler insanların gerçek sanatı görebileceği yerler olmakla beraber insanlarda kültürel zenginliği artırır.
Doğru eğitim verildiği, uygun şartlar sağlandığı sürece herkes sanat yapabilir. Doğru bir şekilde anlatıldığı sürece herkes sanatı anlayabilir.