O zaman daha 11 yaşındaydım. Yani o gün doğum günümdü. Tabi bir çocuk olarak hediye istiyordum. Hediye derken oyuncak falan işte. Ne bileyim o zamanlar o oyuncaklarla hikayeler kurardım kutularla da şehirler. Benim için her şeydi oyuncaklar. 11 yaşındayken de en çok oyuncak istiyordum haliyle. Hediyeler eve geldi. Kimi kargoyla kimi babamla. Hepsini büyük bir zevkle açtım. Tabi çoğu hediye beklediğim gibi. Lego , araba ve benzeri şeyler. Ama bir tane daha hediye vardı. Onu açtığımda önümde yıpranmış eski bir kitap vardı. Kitabın ismi ‘Dünya Oyunları’ idi. Aslında o zamanlar kitap okumayı hiç sevmezdim. Babama bu hediyeyi kimin gönderdiğini sorduğumda onun da bu hediyenin göndericisini bilmediğini öğrendim. Kafam çok karışmıştı. Gönderenin belli olmadığı eski bir kitap. Bu işte bir şey var diye düşündüm kendince. Ve ilk kez o yaşımda bir kitabı okumak için heveslendim. O gün oyuncaklarımla oynamak yerinde o kitabı okumaya başladım. Gerçekten ilk başta normal bir hikaye kitabı gibiydi. Fakat sonra kitabın gidişatı değişmeye başladı. kitabın ana düşüncesi değişmeye ya da bölümler bağımsız bir şekilde hareket etmeye başladı. Tam ne olduğunu anlamamıştım o zaman. Daha 11 yaşındaydım. Fakat kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Tam sayfanın sol üst köşesinde yazıyordu bu cep telefon numarası. Dediğim gibi o zaman çocuktum, macera istiyordum. Anneme babama söylemedim bu numarayı. Ve bir gün annem de babam da işteyken ev telefonuyla bu numarayı aradım. Açan olmadı. Kafaya koymuştum bu numarayla konuşacağım. Diğer gün yine aradım. Sonuç aynı. Fakat üçüncü gün aradığımda açan oldu. haliyle otomatik olarak ‘Siz kimsiniz?’ diye sordum. Yaşlı bir adam ‘Ben senin geleceğinim’ dedi. Haliyle güldüm ‘Hep klişe sözler’ diye geçirdim içimden. Aynı yaşlı adam devam etti ‘Kitabı bitir anlayacaksın’. O zaman gerçekten kitabın sonunu çok merak ettim. Ve kitabı bitirdim. Ve gerçekten çok daha fazla kitap okuyasım geldi. O gece annem ve babam bana o numaranın amcama ait olduğunu söyledi. Halbuki bunlar bir planmış. Bu kitabı bilerek eski püskü yapmışlar. Dikkatimi çeksin diye. O numarayı bilerek yazmışlar. Ve o gün ufkum açıldı. Bundan sonra hep kitap okuyacaktım.