Biraz nefes almak için boş bir bank buldum çocuk parkında. Evet, kulağımda çınlayan çocuk seslerini ayırt etmek güçtü ama zaten bunun bir önemi yoktu. Bu düşünceler zihnimi meşgul ederken gözüm ona takıldı. Gerçekten çocukla çocuk olabiliyordu. Bunu başarabilen az sayıda insan vardı ve o bunlardan biriydi. Sanmayın ki çocukça davranışlar sergileyen birisi. Yeri gelince bir ülke başkanından daha ciddi yeri gelince ise bir çocuktan bile daha samimidir. Nereye baktığımı dahi bilmeden yanımda bir beden hissettim. Başımı çevirdim ve evet, tahmin ettiğim kişi. Nefes nefese kalmış yanımda soluklanıyordu. “Çok tatlılar değil mi?” dediğinde ona baktım ve kafa salladım. Terden saçları alnına yapışmıştı ve yorgun gözleriyle bana bakıyordu. Alnındaki saçlarını sağa doğru elimle hafifçe ittirdim. Çok merak ediyordum, acaba bu seferki maceramız ne olacak diye. Bu güne kadar bir gün dahi normal geçmemişti. Hep bir aksiyon vardı bizim hayatımızda. Bu seferki ne diye beklerken beni bir sonraki maceramıza götürmüştü. İçinden zor çıkacağımız yeni bir aksiyona.
BİR SONRAKİ MACERAMIZ
(Visited 75 times, 1 visits today)