BİR ŞİİR YAZSAM SANA

Şair olmak istiyorum.Hatta öyle bir şair olayım ki,duygularım bir kıtaya sığamasın.Yazdığım onca şiir,onca kelime,onca harf,onca duygu,onca emek hiç biri çöpe gitmesin.Hepsinin bir anlamı olsun.Herkese,her çocuğa.Keşke bunlar benim için daha önceden bir anlam ifade etseydi.Daha doğrusu çevremdekileri dinlemeseydim daha eskiye dayanan bir şiir tarihim olabilirdi.Peki siz benim şiir ile aramdaki bağın nasıl bir şekilde başladığını bilmek isterseniz gelin bir hikaye zamanı yapalım.Ben daha ilkokula başlamamıştım.Fakat okuma yazma biliyordum.Ortalama beş altı yaşlarındaydım.Kesin bir rakam söylemek zor.Ben okuma yazmayı öğrendiğim an yazı alıştırması yapmaya başladım.Fakat hayatımı değiştiren bir yazı yazdım bir anda.Bu yazının içinde iki veya üç kelimeden oluşan dizeler vardı.Aynı zamanda bir çok betimleme bulunuyordu içinde.Dikkatimi çekti.Daha önce bir yazı türünden bu kadar etkilenmemiştim.Hemen anneme gösterdim.Annem biraz baktı ve bana bu soruyu sordu ”Sen bu yazı türünün ne olduğunu biliyor musun?”.Bense sadece boş gözlerle anneme bakakaldım.Ardından bana uzunca bir süre şiirin açıklamasını yaptı.Şiirin tarihinden başladı anlatmaya benim yazdığım acemi şiirden de bitirdik konuşmamızı. Daha sonrasında bana şairlerden bahsetti.Bunlardan bir kaçı ise Turgut Uyar,Can Yücel ve Cahit Zarifoğlu idi.Bir an daldım uzaklara.Ben de şair olsam,nasıl güzel olurdu ama.Gerçek dünyaya ışınlandım bir an.Kendi kendime ”Gerçekleşmez ama dilemeye değer.”dedim.

(Visited 293 times, 1 visits today)