Bir Ritmin Değeri

Müzik; yemeğin içindeki tuz, ruhun gıdası ve bunu gibi bir çok şekilde açıklanabilir. Tabii ki müzik hakkında herkesin farklı bir görüşü vardır. Kimisi bu sanatın her dalını, sever kimisi sadece klasik müzik sever, kimisi rap, kimisi jazz, kimisi rock sever.
Bence bu seçimler insanları temsil eder. Bir insanın dinlediği müzik türünden o insanı daha kolay tanırsın, hayata bakış açısını anlayabilirsin. Daha birçok şeye ulaşabilrisin bir insanın dinlediği müzik türünden.
Müziğin en güzel yanlarından bir tanesi de elbette onun bağlayıcılığıdır. Müzik; insanları, aileleri, eskiden kabileleri, kültürleri, gönülleri ve daha niceleri arasında bir köprü görevi görerek onları birbirine yaklaştırır ve birleştirir. Müzik bazen de; dilsizin dili, göremeyenlerin alfabesi, olur.
Müzik hayatımızın en küçük parçasından bile bulunur mesela; kuşların cıvıltısı, o heybetli şelalelerin şırıltısı hatta adımlarımız bile bazen ritmik bir şekilde gidebiliyor.
Aynı zamanda bir mutluluk kaynağıdır müzik. Bazen bir müzik size bir şeyler çağırıştırır tam o anda içinde olmak istediğiniz durumu, anı ya da anıyı ve bu insanın yüzünde küçük bir gülümseme için gayet yeterli bir sebep.
Bilimsel bir araştırmaya göre insanların dinledikleri müziğin temposunu, melodisini veya sözünü önceden doğru tahmin eder ise vücut daha çok serotonin hormonu salgılamaya başlıyor ve bu da insanların bir anda olduklarından çok daha mutlu olmalarını sağlıyormuş.
Elbette bir şarkı insanı her zaman mutlu edecek diye bir zorunluluk bulunmuyor bazen de o şarkıda hiç sevmediğiniz insanlar veya anılar aklınıza gelebiliyor bu da insanı bazen üzüyor, bazen öfkelendiriyor, bazen şaşırtıyor…
Her anne-babanın çocuklarını söylediği klişe bir “İşte bu bizim şarkımız biz birbirimizi ilk defa bu şarkıda gördük.” gibi bir çok cümlenin nedeni olan o şarkılar bazen bir ailenin bile kurulmasına sebep oluyor.
Eskiden insanlar yaralanınca ya da hastalanınca müzikli bir ortama götürülürmüş çünkü müziğin iyileştirici bir yapıya sahip olduğu düşünülürmüş. Yani bu da demek ki müzik aynı zamanda sağlık alanında da insanoğluna uzunca bir süre yardımda bulunmuş.
Acaba müzik olmasa nasıl bir hayata sahip olurduk? Bence zevk vermeyen, tadı tuzu olmayan çekilmez bir hale gelirdi. En küçük örnek bir müzik başlayınca kafamızı onun ritminde sallayamazdık. Yani ruhumuzun sesini duyamazdık. Aynı Goethe’nin de dediği gibi “Müzik doğruca ruha seslenir, ruh da kendisini müzik yardımıyla en iyi şekilde anlatır.

(Visited 27 times, 1 visits today)