Parklar, çocukların eğlenmeleri ve enerjilerini atmaları için en güzel yerlerden biridir. Parklarda kurulan arkadaşlıklar, hayal gücümüzle yarattığımız oyunlar, çocukların gelişimi için de çok önemlidir. Her çocuğunki gibi benim de küçüklüğüm oyun parklarında geçti. O günden bu yana birçok oyun parkında vakit geçirmişimdir elbet, ancak bazıları o kadar özeldi ki, hala unutamadım. Bu oyun parkları gerek bulunduğu yerle, gerek tasarımıyla her zaman aklımda kaldı.
Oyun parklarının tasarımının önemi çok büyüktür. Ben bir oyun parkı tasarlayacak olsam, kendi çocukluğumdan kalma düşüncelere dayanarak birkaç temel noktaya dikkat ederdim. Bunlardan ilki, çocuk parklarındaki aletlerin ve oyuncakların sivri köşe ve kenarlarının olmaması olurdu. Özellikle demirle yapılmış bazı çocuk parkı oyuncaklarında sivri köşeler yaralanmalara sebep olabiliyor. Kendimden örnek verirsem, ben de küçüklüğümde dizimi bu sivri demir kenarlardan birine sürttüğüm için uzun süredir iziyle yaşadığım bir yaraya sahibim. Demek istediğim o ki, oyun parklarında sivri kenar ve köşeler yerine yumuşatılmış yuvarlak kenarların kullanılması çok daha güvenli ve çocukları kısıtlamayacak bir tasarım olur. Aynı zamanda çocuk parklarında inşa edilen bazı oyun adaları da tehlikeli olduğu için bu oyun adalarına erişebilmek için tırmanılması gereken merdiven veya duvarların yeteri kadar güvenlikli olmayışı hem yaralanmalara hem de kazalara sebep olabiliyor. Küçükken bu oyun adalarından birinde, yanlarında destek bulunmayan bir merdivene tırmanırken dengemi kaybedip ciddi bir şekilde sırtımı ve başımı vurmam buna kendimden bir örnek olabilir. Bundan sonra sadece destekli veya korumalı yerleri bulunan oyun adalarına çıktım; bu da bazen beni kısıtlıyordu çünkü koruması olmayan yerlerden çıkmaya korkuyordum. Uzun lafın kısası, kendi tasarımımda düşme tehlikesinin bulunabileceği yerlerde esnek iplerle ağlar kurarak ya da en basitinden sağlam çitler dizerek bu güvenliği sağlardım.
Bir diğer noktaya değinirsek, o da çocuk parklarında kullanılan renklerdir. Küçükken en sevdiğim oyun parkları resimlerle süslenmiş, renkli motiflerle dolu oyun parklarıydı. Maalesef günümüzde “modernleşme” adı altında monotonlaşan renksizlik anlayışı, çocuk parklarına da yansımış bulunmakta. Bu, çocukların hayal gücünü kısıtlıyor ve bana kalırsa çok da güzel bir görüntü ortaya çıkarmıyor. Yani, çocuk parklarında renklerin bulunması ve çocukları kötü yönlerden etkilemeyecek motifler ve resimlerin kullanılması çok önemli bir detay. Ek olarak, çocukların doğayla iç içe olması da önemli. Ben de kendi tasarımımda bunu sağlamak için parkıma bir sürü ağaç ve bitki diker, çocukların doğayla iç içe renkli bir ortamda olmasını sağlardım. Bir düşünsenize: Baharda açan çiçekler, yazın meyve veren elma ağaçları, kış gelmeden meyvelerini döken küçük kırmızı kızılcıklar ve bunlarla beraber rengarenk bir oyun alanı…
Dikkat edeceğim önemli noktalardan bir diğeri de yaratıcı ve eğlenceli oyun aletlerini bulundurmak olurdu. Her parkta kaydıraklar ya da salıncaklar vardır; önemli olan daha değişik ve ilgi çekici oyuncaklar bulundurmaktır. Hepimiz yeni bir oyuncak gördüğümüzde onunla oynamak istemedik mi eskiden? Farklı tasarımların yaratıcılığımızı etkilediği yanlış mı? En güzel örnek: Ağlardan oluşan tırmanma aleti, bir diğer adıyla “İpli Konik Tırmanma Aletleri”, farklı şekilleri ve sağlam yapılarıyla çocukların gözdesi sayılmaz mı? Erkek çocuklarının kendilerini Örümcek Adam olarak tanıttığı, kız çocuklarının kahraman bir prenses olduğu yerdir o oyuncak. Ben de kendi tasarımımda çocukları etkileyecek, dikkatlerini çekecek oyuncaklarla dolu; bir oyuncak benim tasarlayacağım parkta olduğu için hep oraya gitmek isteyecekleri bir oyun alanı düzenlemek isterdim. Yaratıcılığı destekleyecek, yeni oyuncaklar tasarlardım.
Maksat, çocukların mutlu bir şekilde enerji atmaları değil mi zaten? Yeni arkadaş ortamı kuracakları, asla unutulmayacak anılar elde edecekleri… Benim tasarımımda da bunu engellemeyecek ve destekleyecek bir alan olurdu. Güvenliğin sağlandığı, yaratıcı, renkli, doğayla iç içe, huzurlu ve eğlencenin hiç bitmeyeceği bir oyun parkı tasarlardım. Kendi çocukluğumu parklarda geçirmiş bir insan olarak, diğer çocuklar için de elimden geleni yapardım.