Dünyada bazı gerçekler vardır. Engelleyemeyiz, karşı çıkamayız ama her başımıza geldiğinde acısını en derinden hissederiz. Ölüm de bunlardan biri. Özellikle de onunki…
İnanmak istemiyorum gittiğine, öldüğüne. Her 10 Kasım’da yasların en büyüğünü tutuyorum. Varlığını hiç hissetmeden, yokluğun nasıl bu kadar üzüyor, bilmiyorum. Ben 10 Kasım’a uyanmak istemiyorum. Babasını kaybetmiş bir evlat, nasıl mutlu uyanır onu kaybettiği güne? Her yıl aynı şey, her yıl aynı acı, her yıl aynı burukluk, aynı yumru, aynı sessizlik, aynı siren, aynı yetimlik..
Dokuzu beş geçe çalan siren kalbimin en derinlerine işliyor. Herkes aynı anda duruyor. Bütün ülkenin belki de bütün dünyanın kalbi onun sarı saçları, mavi gözleriyle atıyor. Hayat bir dakikalığına donuyor. Nefesler tutuluyor. Bugün 10 Kasım, en karanlık, en üzgün gün.
Sarı saçlı, mavi gözlü bir kurtarıcı doğdu Selanik’te pembe panjurlu evde. Büyüdü, kendini geliştirdi, savaştı, cepheden cepheye koştu, karlar üstünde yattı. Asla pes etmedi. Hasta adam dedikleri ülkenin yaralarını tek tek sardı. Her adımında özgürlüğü benimsedi. Kadını göklere çıkardı. Bizi kız erkek diye ayırmayıp ‘’Ey Türk Gençliği!’’ diye birleştirdi. 57 yıllım yaşamına; 11 savaş, 24 madalya, 13 kitap, bir ülke sığdırdı. Bütün gücü elinde tutma şansı olduğu halde halkına egemenliği, hürriyeti, cumhuriyeti verdi.
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir.
Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
Cumhuriyeti, ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız.
Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Bir lider düşünün. Bir ülkeye çökmekteyken müdahale edip onu çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartan.Bir sevgi düşünün. Bir kez olsun yüzünü görmeden, sesini duymadan beslediğimiz. Bedenen değil, düşüncelerine olan sevgiyi düşünün.Bir saygı düşünün. Şurada olsa ona o kadar borçlu hissedeceğiz ki kendimizi yanında ayağa kalkalım, bir an olsun yerime oturmayalım.Bir Adam düşünün. An gelsin cephede düşmanlarına korku salan deha bir komutan, an gelsin gösterişli bir baloda başrolde dans eden bir centilmen.Bir fikir düşünün. Savaşı zorunda olmadığı sürece asla doğru bulmayan.Bir öğretmen düşünün. Ülkesindeki her bir vatandaşa en yeni, en çağdaş alfabeyi öğretmek için çabalayan.Bir siyaset adamı düşünün. Sadece ileriyi görmekle kalmasın, ayrıca bilime o kadar güvensin ki bilim ona katılmadığı takdirde sözlerimi hiçe sayın diyebilsin.Bir de özlem düşünün, 79 yıl geçsin ama ona olan özlem hiç bitmesin. Öğütleri, fikirleri, inkılapları, yaptıkları her an aklımızda olsun. Bir meşale olsun yol göstersin bize. *
Ey milletim!
Ben Mustafa Kemal’im.
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim,
Özür dilerim. **
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Bazı insanlar vardır ‘’Öldü..’’derler. Biz biliriz, ÖLMEZLER. *
Kaynakça:
*https://adibendesakliii.tumblr.com
**https://www.antoloji.com/yikin-heykellerimi-siiri/