Bir Okuldan Daha Fazlası

Her zaman duyduğumuz cümlelerden biri değil midir “Okullar, ikinci evimizdir.” Bunu kim ortaya atmış bilinmez ama herkesin kulaklarına kazınmış olduğu su götürmez bir gerçektir. Okullar, kişiliğimizin gelişmesinde büyük bir yere sahiptir fakat okulların kimi öğrencilerin hayatlarının şekillenmesindeki ehemmiyeti tartışılmazdır.

Yatılı okullar kimi öğrencinin kendi tercihiyle bulunduğu, kiminin ise hayat şartları gereğince bulunmak zorunda olduğu yerler değil midir? Eğitiminizi aldığınız ve hayatınızı sürdürdüğünüz yerler. Hangi şartlarla bulunduğunuzu bilemem ama kendinize çok şey katacağınız kesin. Evet, hiç yatılı okulda bulunmadım ama nasıl olabileceğini az çok tahmin edebiliyorum.

Yatılı okulda bulunmak, sorumluluklarınızın farkında olmanızı sağlayacaktır. Örneğin kendinize ait bir odanız olmayacak ve dolayısıyla oda arkadaşı edineceksiniz. Odanızı toplamak sizin göreviniz olacak. Dersten çıktığınızda odanızı nasıl bıraktıysanız öyle göreceksiniz. Sizin için yatağınızı ve masanızı toplayacak anneniz yanınızda olmayacak. Arkadaşlarınızla iyi geçinmek durumunda kalacaksınız. Onları ailenizden sık göreceksiniz. İyi gününüzde, kötü gününüzde birbirinizin yanında siz olacaksınız. Birlikte eğleneceksiniz, gerektiğinde başınızı derde soktuğunuzda birbirinize siz sahip çıkacaksınız. Anlayacağınız, hayal bile edemeyeceğimiz sağlam arkadaşlıkları kurmak yatılı okullarda mümkün olabilir.

Başınızın çaresine bakmayı öğrenirsiniz. Problemlerinizi kendiniz çözmeyi, bir yetişkin gibi davranmayı belki de küçük yaşta olgunlaşmayı öğrenirsiniz. Ayaklarınızın üzerinde durursunuz. Önünüze çıkan ilk engelde pes etmez, onu aşmanın bir çaresini bulursunuz. Annem ya da babam yanımda olsaydı ne yapmamı önerirdi diye düşünürsünüz ve tecrübelerinize dayanarak yolunuza devam edersiniz. Her açıdan düzenli olmayı öğrenirsiniz. Düzenli çalışmayı, odanızı düzenli tutmayı, zamanınızı verimli kullanmayı tabii bir paranızı ayarlamayı, tutumlu olmayı… Birlikte hareket etme ve uyum sağlayabilme gibi önemli beceriler kazanırsınız. Neler yapabildiğinizi gördükçe azminiz artar ve kendinize güveniniz artar. 

Gerçek hayattan bir örnek olmasa da Harry Potter’ı ele alalım. Harry, anne ve babasını küçük yaşta kaybeder. Teyzesi, eniştesi ve kuzeniyle yaşamaya başlar. Önüne çıkan bir fırsat sayesinde Hogwarts’a kabul edilir ve bundan sonra hayatına yatılı bir okul olan Hogwarts’ta devam eder. Böylelikle sevmediği teyzesi, eniştesi ve kuzenine bağımlı olmaktan da kurtulur. Sağlam arkadaşlıklar kuracağı ve hayatı boyunca unutmayacağı anılar biriktirir. Demek istediğim sadece bir yatılı okul sayesinde hayatımız değişebilir ve kendimizi farklı bir yerde bulabiliriz. Evet, her şeyin olduğu gibi yatılı okulların da iyi yanları ve kötü yanları vardır elbette. Fakat insanın kendi ayakları üzerinde durabilmeyi, disiplinli olmayı ve hoşgörü ortamı içinde yaşamayı öğreneceği en iyi yer yatılı okullardır kuşkusuz. Tabii, ömür boyu sürecek dostlukların temelinin de burada atılacağını unutmamak gerek.

 

(Visited 170 times, 1 visits today)