Bir Mesaj Bin Anı

Gün 4 Temmuz 2022. O gün başladığında bana göre hayatımdaki en büyük değişiklik 3 haftalık tekne turundan sonra karaya ayak basmak olacaktı. O günkü planım annem ve arkadaşlarının yanından ayrılarak babamla buluşup Mersine yazlığa gitmekti. Ama akşam bana gelen mesajdan haberim yoktu. Hazırsanız şimdi hikayeye başlıyoruz. Ha bu arada kendimi tanıtmayı unutmuşum ben Ekin ve bu da hayatımın en heyecanlı gününün hikayesi.

Günlerden pazartesi .O gün ilk duyduğum şey annemin sesiydi ve yapmaya çalıştığı şey beni uyandırmaktı. Saat 7 civarı annem yanıma gelmiş ve beni uyandırmaya çalışıyordu . Dün gece saat bire kadar ayakta durduğumdan dolayı uyanmak benim için biraz zor olmuştu. Annemin zorlamasıyla uyanıp ayağa kalktım. Odamdan çıktığımda herkesin uyanık olduğunu ve kahvaltı sofrasına oturduğunu gördüm. Masada kahvaltılıklar vardı. Masadaki çocuklardan Tuna ve Elif kahvaltı yapmaya başlamıştı ve bazı kişiler son bir kez denize girmek için mayolarını giymişti bile. Ben ise koltuğa oturmuş uykulu gözlerle etrafı izliyordum. Yaklaşık 5 dakika sonra yumurta ve patates kızartması gelmişti. Yumurtanın kokusu her tarafa yayılmıştı ve ben yumurta sevmememe rağmen canım yumurta çekmişti. Hepimiz kahvaltı yaptıktan sonra hep beraber son kez denize girdik. Denizde o kadar kalamadık çünkü acelemiz vardı. Denizden çıktıktan sonra odama geçip duşumu aldım. Duştan çıkınca telefonumu yatağımın yanında şarj olduğunu gördüm. Dün akşam herhangi önemli bir şey olup olmadığını öğrenmek için telefonu elime aldım ama internetin çekmediğini gördüm. En azından yolda çeker diyerek telefonu bıraktım ve giyinip odadan çıktım. Teknenin önünde şezlongların olduğu yere gidip şezlonglardan birinin üzerine yattım. Tam uyuyacakken yanıma Toprak geldi ve playstation oynayalım mı diye sordu. Canım çok sıkıldığından dolayı kabul ettim. İçeriye Toprak ve Tuna’nın odasına gittik. Tek bir konsol olduğundan dolayı ilk yarıyı ben ikinci yarıyı toprak oynayacak şekilde anlaştık. 2 maç oynadıktan sonra benim yine canım sıkıldı ve konsolu Toprak’a verip odadan çıktım. Odama gidip telefonumu aldım ama internet yine çekmiyordu. Biz Toprak’la oyun oynarken tekne harekete geçmişti bile.  Ben tekrar geminin önüne gitmiştim. Şezlonglardan birisinde yatmış bir şekilde etrafı izliyorum. Sonra gözümü kapattım ve hayal kurmaya başladım. Hayal kurarken uyuya kalmışım. Uyandığımda varış noktasına çok yaklaşmıştık ve ben valizimi toplamadığımı hatırladım. Odama doğru koşmaya başladım. Odama gittiğimde annemin valizimi topladığını gördüm ve içim rahatladı. Annemin yanına gidip ona teşekkür ettim. 10 dakika sonra tekne limana gelmişti. İnternet çekiyordur diye telefonu elime aldım ve  Whatsapp’a girince gece babamdan mesaj geldiğini gördüm. Mesajı okudum . Mesajda bugün gelemeyeceği yazıyordu. Ani önemli bir işi çıkmıştı. Mesajı görünce yüzüm asık bir şekilde annemin yanına gittim ve olayı söyledim. Annem babama bunu bu kadar geç söylediği için kızmıştı. Ve o anda ne yapacağımızı bilmiyorduk. Annemin arkadaşlarından Halil amca ve Zeynep abla çocuklarıyla beraber otele gidecekti. Biz de belki orada yer vardır diye onlarla gittik. Otelin girişinden otelin bir botanik otel olduğunu anladım. Her tarafta uzun ağaçlar ve kısa bitkiler vardı. Aynı zamanda binanın dışı biraz eskimişti. Oteli ilk gördüğümde otelin bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Arabadan çıkıp otele girince sol tarafınızda resepsiyon, sağ tarafınızda duvarın üstünde bitkiler, tam karşınızda merdiven merdivenin arkasında otelin havuzuna doğru giden bir yol vardı. Resepsiyonda kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra herkes odasına geçti. Ben odaya geçtikten hemen sonra kardeşim İdil ile etrafı gezmeye çıktım. Her tarafta bitkiler vardı. Otel havuzunu ararken otelin mini golf sahasının olduğunu, otele özel plajının olduğunu, tenis kortunun olduğunu , basketbol ve futbol sahasının olduğunu keşfettim. Ama havuzu bulamadım. Görevli ağabeylere sorduğumda havuzun bizim gittiğimiz yönün tersinde olduğunu ve kaldığımız binanın daha da ilersinde olduğunu söyledi. Teşekkür edip yola çıktık. Havuzun yanına geldiğimizde bir pano gördük. Panoda otelde yapılan aktiviteler yazıyordu. Saat 21.00’ da amfitiyatroda gösteri yapılacağını gördük ve amfitiyatroyu aramaya başladık. Amfitiyatro havuzun hemen ilerisindeydi. Amfitiyatroyu bulduktan sonra annemlerin yanına gittim ve akşam gösteri olacağını söyledim. Onlarda tamam hep beraber gideriz dediler. 1 saat sonra akşam yemeği vaktiydi ve aşırı uzun bir kuyruk vardı. Kuyruk neredeyse merdivenlere geliyordu. Annem dedi ki  kardeşinle sen masa bakın ve masaya eşyalarınızı koyun dedi. Biz de hemen masa aramaya başladık. Masa bulduktan sonra annemim yanına geldiğimizde sıra hala çok uzundu. Biz de atıştırmalık şeyler alıp masaya koymaya karar verdik. İşimiz bittiğinde annemin yanına gittik. Sıra bize gelmek üzereydi. Annemin yanına geçip yemeklerimizi aldık ve masaya geçtik. Bizden hemen sonra Hilal amcalar geldi. Yemekler bitince masadan kalktık ve anneme saatin 20.55 olduğunu söyledim ve hızlıca amfitiyatroya geçtik. Amfitiyatroya girdiğimizde gösteri başlamak üzereydi. Daha doğrusu bu bir yarışmaydı ve yarışma için çift seçiyorlardı. Biz kapıdan girdik ve ışıklar bizim üzerimizdeydi. Kapıdan girdiğimiz gibi annemle Bahadır abi son çift olarak seçildi. Annem biraz itiraz etti ama nafile . Bana kalırsa tam o seçildikleri an hayatımın en garip , en heyecanlı, en şaşırdığım anıydı. Beraber sahneye çıktılar ve yarışmaya başladılar. Yarışmaya başladıklarında sahnedeki tek Türk çiftin o olduğunu anladım. İlk yarışma dans yarışmasıydı ama onu harika dans eden bir adam ve eşi aldı. Annemler ikinci oldular. İkinci yarışma balon patlatma yarışmasıydı. İlk önce sırt sırta sonra göğüs göğse balon patlatıcaklardı ve toplamda 4 balonları vardı her görev için 2 balon vardı. Ve son yarışma tuvalet kağıdı ile eşlerini sarmak. Süre başladı annem bahadır abinin ilk önce ayaklarından başladı sonra üst tarafa doğru çıktı bazı yerlerde tuvalet kağıdını kopardı. Bana kalırsa yapmaması gerekirdi. Bu hatayı yapmasına rağmen birinci oldular. Toplam bütün yarışlarda 2 adet birincilik 1 adet ikincilikleri vardı. Bu da onları bütün yarışmanın birincisi yaptı.

Bütün yarışmanın birincisi olmalarının en güzel yanı ertesi gün herkes bizi tanıyordu. Hatta beni görenler bazenleri sen onların çocuğu değil miydin diye soruyordu. Ve bu sorular bana soruluyordu. Bana bunlar soruluyorsa kim bilir onlara neler soruldu ?

(Visited 18 times, 1 visits today)