BİR MEKTUP

Evet yine bir karantina günü. Online derslere girmeye devam ediyoruz. Ama kim bilebilirdi ki online dersten sonra hayatımın bir anda karara bileceğini. Tamam olayı anlatıyorum. Günlerden pazartesi online dersim bitti ve bir anda odamı düzenleme kararı aldım. İlk olarak dolabımdan başladım. garip eşyalar vardı ama kayıp ettiğim eşyalarda vardı. Ve bir sandık buldum. İçini açtığım da bir zarf vardı. Tereddütte kaldım. Açıp okuma kararı aldım ama zarfın üstünde bir etiketi vardı ve etikette çocuk esirgeme kurumu yazıyordu. Şaştım kaldım. Çocuk esirgeme kurumunun ne olduğunu biliyordum. Aklıma bir anda evlatlık mıyım sorusu geldi. Yatağıma oturup düşünmeye başladım. Acaba bana niye söylemediler ? Ablam ne kadar da şanslı. Daha sonra bir duraksadım ve mektubu açtım. Okuyunca yıkıldım.  Sonra isim armaya başladım ama bulamadım. Acaba evlatlık değil miydim. Ama eğer ben evlatlık olmasam bu zarfın benim odamda ne işi var.  Hemen annemin ve babamın yanına gittim. Tabi gerçek ailemlerde. Ve bu zarfı gösterdim.Annem ve babam birbirlerine baktılar. Ve bana her şeyi anlattılar. Onların dediklerini duyunca tekrar yıkıldım ve bana bunu neden söylemediklerini anlamadım. Meğer ablam  evlatlıkmış. Bir an sevindim sonra düşündüm. Ablamın bu habere ne kadar üzüleceği aklıma geldi ama ben ablamı gerçek kardeşim gibi seviyorum ve her ne olursa olsun öyle sevmeye devam edecektim. Akşam yemeği zamanı geldi. Annem ve babam ablama her şeyi anlattılar. Ablam ilk başta bir duraksadı. Gözleri doldu ve ağlamaya başladı. Sonra ben ablama her ne olursa olsun seni gerçek ablammış gibi sevmeye devam edeceğim sen beni sevmesen de canım ablam dedim. Ablam hemen bana sarıldı ve dedi ki ben de seni her ne olursa olsun gerçek kardeşimmiş gibi sevmeye devam edeceğim. Annemin ve babamın gözleri doldu. Sonra ablam anne seni de baba seni de dedi. Sonradan herkesin gözleri doldu ve sarıldık.

(Visited 170 times, 1 visits today)