BİR MASAL ÜLKESİ

Bir masal ülkesiydi burası, her şeyin mümkün olduğu bir masal ülkesi. Bu ülkede olmayacak ya da dünyada az olacak şeyler vardı. Nasıl mı? gerçek bir gönlün döktüğü şiirler ,yardımlaşmalar, hatta bu ülkede sular akacağım diye seviniyordu. Gerçek dünya öyle mi. Artık sular akmayacağım pis sulara diye yalvarıyor. Şiirler ezbere dönüşüyor, herkes birbirine kötülük ediyor.

Ve bu dünyada yaşayan Mehmet var. Sınavlarında başarılı ve alçakgönüllü birisi. Nereden bilsin bir gündüz kahraman olacağını. Bir gün Mehmet okula gitmek için uyandı. Kahvaltısını yaptı, üstünü giyindi çantasını ve eşyalarını aldı ve okul yoluna koyuldu. Otobüs durağında beklerken yerde bir oyuncak ayı gördü. Kardeşi Ayşe bu tarz oyuncakları çok severdi. Okuldan çıktıktan sonra bu oyuncağı temizledi ve annesinin babasının izniyle o oyuncağı kardeşine verdi. Her şey böyle başladı. Mehmet gece uyurken bir ses duydu. O sese doğru gitti ve ne görsün! Ayı yürüyor ve konuşuyor. Mehmet’e doğru yürüdü ve sen seçilmiş kişisin. dedi. Ve elini Mehmet’in eline değdirerek onu masallar ülkesine ışınladı. Burası metnin başında dediğim yerdi. Mehmet gözlerine hayran kaldı. Ve içinden yakındı. Sonra büyüdü büyüdü. Dünya’yı değiştiren insan oldu. Artık okyanuslar şarkı söylüyordu. Şiirler konuşuyordu. Zengin fakire gören göremeyene yardım ediyordu. Ve o insan Mehmet oldu .KAHRAMAN!

Peki Mehmet bunları nasıl başardı. İlk okulunu bitirdi ve güzel bir meslek sahibi oldu. Sonra konferanslara katıldı. Çünkü o hakkı kazanmıştı. Konuşmalarıyla herkesi etkiledi. Ve insanlar daha dikkat etmeye başladı. Yeni bir dünya oluştu. Mavi, yeşil bir yer. Orasının ADI İSE DÜNYA’DI

(Visited 57 times, 1 visits today)