Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken eski zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış. O köy eskiden muhteşem bir köymüş. İçinde havuzlar, denizler, bahçeler ve daha aklınıza gelemeyecek bir çok şey… İnsanlar orada yaşamaktan çok mutlularmış. Ta ki o güne kadar. Bir gün tahmin bile edemeyeceğiniz bir felaket yaşanmış, önce 9,05 şiddetinde bir deprem, ardınan tusunami çıkmış. Şehir yerle bir olmuş. Nüfusun yarısından fazlası hayatını kaybetmiş. O köyde 5,6 ev kalmış.
O felaketten sonra, bazı insanlar orada hala yaşamaya devam etmiş. Çoğu da başka ülkelere taşınmış. Orada kalan insanlar o köyü yeniden eski haline getirebilmek için çok çalışmışlar ama nafile. Sonunda başka ülkelerden gelen insanlar o köyün yapımına yardımcı olmuşlar. Köy yeniden çiçeklenmiş, binalar onarılmış, havuzlar yapılmış.
O köy yeniden insanlarla dolmuş. İnsanlar yine mutlu mutlu hayatlarına orda devam etmiş. O köyün adı artık UMUT KÖYÜ olmuş.