Bir Karakter Neden Sevilir?

Küçüklüğümden beri romanların yarattığı dünyalara düşkünümdür. Kendi gerçekliğimden ne kadar uzaksa o kadar hoşuma giderdi roman. O dünyalarda yaşayan bir karakter olmanın nasıl olacağını düşünüp dururdum. Belki de bu hayaller yüzünden bazı fantastik dünyalara ve karakterlere bu kadar yakın hissediyorum. Bu yazımda karakterleri sevimli kılan özellikleri ve en sevdiğim karakterlerden bahsetmek istiyorum. Kağıt üstünde mürekkebin insan üstünde ne kadar büyük bir etkisi olabilir ki?

Benim çocukluğumdan beri çok sevdiğim bir çizgi roman ve dizi var. “Avatar: Son Hava Bükücü” hikayesinde ki karakterlerin her biri birbirlerinden ilginç ve sevilen karakterler. O yüzden örneklerini bu diziden vererek devam etmek istiyorum. Bir karakterin seçilmesinde bence en önemli etken kusurlu olmasıdır. Kusurlar bir karakterin gelişimine ve hikayesine insanların ilgili olmasını sağlar. Aynı zamanda kusurlar bir karakteri gerçekçi kılar. Örneğin, Zuko Avatar’ın en sevilen karakteri olabilir ve aynı zamanda en kusurlu karakteri. Zuko hikayenin başında herkese karşı kızgınlık besleyen ve babasının onayı için her şeyi feda eden bir karakter, ona karşı şefkatle yaklaşan amcasını bile kenara iten bir karakter. Ancak kendisini sürekli zorlayan ve doğru şeyi yapmaya çalışan bir karakter olduğundan Zuko hikayeyi bilen herkesin kalbinde büyük bir yer kaplıyor. Kusurların yanında bir karakterin motivasyonu, çok istediği veya ihtiyaç duyduğu bir şey olmalı. Biz insanlar her şeyi bir nedenle yaparız, daha mutlu olmak, zengin olmak, birisinin ilgisini çekmek, birisini memnun etmek… Bu yüzden bir karakter de motivasyonla hareket edince ona daha yakın hissediyoruz, ancak bu motivasyon her zaman aynı kalmak zorunda değil. Mesela Zuko Avatar’ı yakalayıp babası tarafından takdir edilmek istiyor ve her şeyi bu istek üzerine yapıyor. Ancak hikayenin sonlarına doğru Avatar’ın tarafına geçiyor ve halkına barış getirmek için çalışıyor. Hayatınızda başka birinin onay ve takdirini istemek çok kişinin yaşadığı bir durum. Bunların yanında bir karakterin geçmişi de çok önemli. İnsanlar hayatlarındaki olaylara karşı tepkileri ile kişiliklerini oluştururlar. Karakterlerin inandırıcı ve ilginç bir hikayesi olması lazım ki farklı durumlardaki tepkilerini anlayabilelim. Mesela Zuko’nun babası Zuko ona karşı çıkınca suratını yakarak ona kalıcı bir ders öğretti. Bu olayın olduğu günlerde babası yüzünden Annesi Zuko’yu bırakarak evden kaçtı. Bunları göz önünde bulundurarak baktığımızda Zuko’nun neden babasının onayını bu kadar istediğini anlayabiliyoruz. Son olarak bir karakterin kendilerine özgü bir huyları olması o karakteri hayata geçiriyor. Örneğin Zuko’nun mizah anlayışı iğneleyici ve bunu farkında olmadan yapıyor. Farkında olmadan alaycı olmak Zuko gibi bir karakter için çok mantıklı. Gençlik yıllarında insanlarla sosyalleşmeyi öğrenmek yerine Avatar’ı bulmak için dünyayı dolaşarak zamanını geçirdi. Bu yüzden insanlarla konuştuğunda biraz garip kalıyor.

 

Bizim için en sevilen karakterler kendimizi en yakın hissettiğimiz karakterlerdir. Bir karakterin gerçekçi hissetmesi içinde bazı püf noktalar vardır. Bunların en başında kusurlar, hatalar ve yanlışlar vardır. Çünkü insanı ilginç kılan kusurlardır.

(Visited 7 times, 1 visits today)