O sabah Dünya çok neşeliydi. Çünkü arkadaşlarıyla beraber kampa gidiyordu. Heyecanla eşyalarını toplayıp annesinin yanına gitti. Annesi mutfaktaydı. Mutfaktan mis gibi kek kokuları geliyordu. Belli ki annesi onlara muhteşem çikolatalı kekini yapmıştı. Dünya hızlıca kahvaltı edip babasıyla kamp alanına doğru yola çıktı. Yanına bir sepet almıştı. İçinde kek, süt, peçeteler ve çatallar vardı.
Kamp alanına vardıklarında arkadaşları Yıldız, Venüs ve Güneş oradaydı. Beraber kek yiyip süt içtiler. Hava kararmaya başladığında görev dağılımı yaptılar. Dünya odun toplayacak, Yıldız ve Venüs etraftaki çöpleri toplayacak, Güneş ise yatakları serecekti, ilk olarak Güneş yatakları kılıflarından çıkararak yerleştirmeye başladı, Venüs ve Yıldız etraflarındaki çöpleri bir poşete doldurdular. Dünya ise ormanın derinliklerine odun toplamaya gitti. Etraf iyice karanlık olunca Dünya korkmaya başladı. Etrafta hiç kuru ağaç yoktu. Gittikçe hayvan ulumaları artıyor ve garip sesler çoğalıyordu. Dünyanın yanında sadece bir kutu süt vardı. İçten bir klasik müzik sesi geliyordu. Dünya, biraz daha ilerleyince bir dükkan gördü, o dükkana doğru koştu. Dükkan bir antika dükkanıydı. İçeride bir dede şarkı söylüyordu. Aynı zamanda da rafları siliyordu, Dünya içeri girerek buranın neresi olduğunu sordu. Dede ise “Burası Dans Sokak!” diye cevap verdi. Dünya içeriye bir göz attı ve kenarda şöminenin içinde birkaç odun olduğunu gördü. Dünya odunu göstererek:
-Benim bu odunlara ihtiyacım var! Acaba bu odunları süt karşılığında bana verir misin?
Dede:
-Hımmm evet, uzun süredir süt içmemiştim. Çünkü Dans Sokak’ta süt içmek yasaktır.
Dünya:
-Niye peki?
Dede:
-Süt karnımızı şişirir ve dans etmemizi engeller. Ben bu sütü kedim Uranüs’le paylaşacağım.
Dünya:
-Tamam o zaman, ben bu odunları alıyorum. Ama buranın çıkışını bilmiyorum. Beni kamp alanına götürür müsün?
Dede:
-İstersen beraber yolda dans edebiliriz. Yanıma müzik kasetlerimi alayım.
Beraber kamp alanına doğru dans ederek yürüdüler. Kamp alanına vardıklarında Venüs, Güneş ve Yıldız’ı göremeyince çok şaşırdılar. Ama eşyaları buradaydı. Arkadaşları hep birlikte ağaçların arkasından “sürpriz” diye çıktılar. Hep beraber Dünya’ya sarıldılar. Meğerse o gün Dünya’nın unuttuğu doğum günüymüş. Beraber pasta yiyip dans ettiler.