Sabah uyandım, saate bir baktım ki dokuza çeyrek var ağlıcaktım, alarm çalmamıştı. Eşime baktım ama yatakta yoktu. sonra aklım geldi o gece uçakla yurt dışına seyahate gitmişti. Koşarak yataktan fırladım kızımı uyandırdım. Hemen hızlıca iki tane sandviç hazırladım. Koşarak evden çıktık. İstanbulda yaşıyoruk ve trafik bu saatlerde acayip fazla oluyordu ve kızımın okulu Anadolu yakasının diğer ucundaydı. Kızımı okula bıraktım, yol boyunca ağlamıştı matematik dersini kaçırdım ödevimi veremedim hoca bana çok kızıcak diye. Şu durumda ödevini önemsemesi bi yandan çok hoşuma gitmişti.
İşe çok geç kalmıştım ve bu ilk değildi trafik yüzünden saat onbire beş kala anca iş yerine adım atabildim. Filmlerde olur ya patron saatini tutarak kapıda bekler aynı öyle bir durumla karşılaştım. Patronu görmezden gelerek masamın başına geçtim. Çantamda dosyamı aradım ama yoktu geç kaldığım yetmiyormuş gibi aylardır yarınki toplantı için hazırladığım ve bugün patrona sunacağım dosyayı evde unutmuştum. Aradan yarım saat geçmeden patron beni odasına çağırdı ve bana maddeleyerek kızdı;
*Niye bu kadar geç kaldın, ben sana bir daha geç kalmayacaksın demedim mi eğer geç kalırsan kovulacağını biliyordun.
*Bana sana kızmamam için bir neden söyle.
*Seni tek bir şeyden dolayı kovmam. Bana yarınki sunumu ne kadar iyi yapabileceğini kanıtlaman lazım.
Dosyayı evde unutmuştum bunu nasıl söyleyecektim. Aklımdan bütün her şey başına geldi söyle geç dedim içimden ve gerçekten yaptım. Uzun bir sessizlik oldu ve patron `Seni kovamıyorum çünkü yarınki sunumu yapabilecek tek kişi sensin ama eğer yarın beni toplantıda rezil edersen sen sadece kovmakla bırakmam `
İşten çıkmıştım neyseki kızım akşamları servisle dönüyordu bende bugün fazla mesaiye kalmıştım. Eve sonunda vardım bu kadar olumsuzluk üstüne asansörde bozulmuştu ve on katı merdivenle çıkmak zorunda kaldım. Anahtarı cebimde ararken olanları düşünmekten kendimi alıkoyamadım. Çok yorucu ve sıkıntılı bir gündü. Kapıyı açtığımda ise daha büyük bir süprizle karşılaştım. Kendi evimde tanımadığım birden fazla yüz. Bir çığlık attım kızım koşarak geldi meğerse arkadaşlarıymış. Ev çok dağılmıştı ama kızıma kızacak kadar kuvvetim kalmamıştı. Akşam yatmadan bütün eşyalarımı hazırladım son bir tekrarımı yaptım. Umarım yarın bugüne benzemez.