O mektubu postacının elinde gördüğümden beri şaşkınım düşünün daha elime almadan, açmadan ve okumadan. Zarfı çok dikkatlice açtım ama bu düşündüğüm şey olamazdı bu olanaksızdı. İnsanın elinde tuttuğu bir şeye olanaksız demesi zordu işte yaptım zoru başardım ve elimde tuttuğum kraliyet mektubunu olanaksız olarak sınıflandırdım…
Bugün içerisindeki altıncı taksi yolculuğum sanırım sayamadım ama sonuncu olduğunu biliyorum uçaktan iner inmez direkt bir taksiye atlayıp beni kraliyet sarayına götürmesini istedim ve bu yaklaşık yarım saat önceydi ve daha çok vardı. Sonunda geldik bizi kraliyet ailesinin uşaklarından biri karşıladı ve taksi ücretini ki bayağı pahalıydı ödedi ve beni çok şık ve güzel dizayn edilmiş bir odaya eşyalarımı yerleştirmem için getirdi.
Kraliçe ve kral çok iyi insanlardı bana çok nazik davrandılar. Önce nefes kesici ve muhteşem döşenmiş hem renkli hem detaylı saraylarını gezdirdiler. Sonra da bloglarım hakkında konuşmak istediler. Gezi bloglarımın ilgilerini çektiğini duymak benim için çok değerliydi. Benimle konuştuktan sonra sarayı detaylıca blogum için gereken bilgileri toplamam için serbestçe gezme hakkı tanıdılar. Benim için çok güzel bir deneyimdi umarım yine böyle bir deneyim yaşama şansım olur.