Bir Garip Orhan Veli

ORHAN VELİ KANIK;

-Ankara’da yaşayan Orhan Veli fakir bir hayat sürdürmüştür.Ve her zaman İstanbul’u çok özlemiştir.

-Türk şiirindeki yapıyı tamamen kaldırmak için sıradan bir adamın söyleyişini şiire yansıtmıştır.

-Bir Garip Orhan Veli yeni bir zevk için eski yazımlardan uzak durarak hece ve aruz ölçülerini kullanmamış ve teşbih,mübalağa gibi edebi sanatları’da gereksiz bularak hepsinden ayrı şiirler yazmıştır.

Bir Garip Orhan Veli

İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir garip Orhan Veli’yim
Veli’nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim

Rumeli Hisarı’na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum

İstanbul’un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım…
Senin yüzünden bu halim.

İstanbul’un orta yeri sinema
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne

Sevdalım…
Boynuna vebalim

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim
Bir garip Orhan Veli’yim

Orhan VELİ

  • Orhan Veli nin ölümüne gelirsek 36 gibi genç bir yaşta vefat etmiştir.
  • Ölümü ise şöyledir,arkadaşıyla buluşmaya giderken kanalizasyon çukuruna düşmüştür ve kafasını çarpmıştır fakat bir şey olmamış gibi arkadaşıyla rakı sofrasında otururken kendini iyi hissetmediği için arkadaşı hastahaneye götürmüştür fakat sarhoş olduğu için doktorlar alkol zehirlenmesi diye  kontrol etmeden geçiştirmişlerdir.
  • Birkaç gün sonra 17 kasım 1950 yılında hayatını kaybetmiştir.
  • Ve yapılan otopside  kafasını çarptığı için beyin kanaması geçirdiği ortaya çıkmıştır.
  • Böyle bir talihsizlikle daha bir sürü eser ortaya çıkaracakken bir doktorun kontrolsüzlüğü sonucu Edebiyat tarihi böyle bir şairi kaybetmiştir.

ÖLÜMÜNDEN SONRA

-Orhan velinin ölümünden sonra eşyaları boşaltılmak için evine gidilmiştir ve diş fırçasına sarılı bir şekilde ‘Aşkın Resmi Geçidi’ adlı şiiri bulunmuştur.Şiirde hayatına giren kadınlar hakkındadır fakat su mürekkep’i dağıttığı için bazı yerleri okunamamıştır.

-Ve cebinden 28 kuruş çıkmıştır.

Aşk Resmi Geçidi

Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
Şimdi galiba bir tüccar karısı.
Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
Ama yine de görmeyi çok isterim,
Kolay mı? İlk göz ağrısı.İkincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları
Gülmekten katılırdı, okudukça.
Bense bugünmüş gibi utanırım
O mektupları hatırladıkça…………… çıkar
………….. dururduk mahallede
……………………. halde
………… yan yana yazılırdı duvarlara
………………. yangın yerlerinde.Dördüncüsü azgın bir kadın,
Açık saçık şeyler anlatırdı bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yıllar geçti aradan, unutamadım,
Kaç defa rüyama girdi.Beşinciyi geçip altıncıya geldim.
Onun adı da Nurinnisa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canımın içi Nurinnisa.Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın.
Ama ben pek varamadım tadına.
Bütün kibar kadınlar gibi
Küpe fiyatına, kürk fiyatına.Sekizinci de o bokun soyu.
Elin karısında namus ara,
Kendinde arandı mı küplere bin.
Üstelik …….
Yalanın düzenin bini bir para.Ayten’di dokuzuncunun adı.
İş başında şunun bunun esiri,
Ama bardan çıktı mı,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akıllı çıktı
……. gitti ………
Ama haksız da değildi hani.
Sevişmek zenginlerin harcıymış
İşsizlerin harcıymış.
İki gönül bir olunca
Samanlik seyranmış ama,
İki çıplak da, olsa olsa,
Bir hamama yakışırmış.

İşine bağlı bir kadındı on birinci,
Hoş, olmasın da ne yapsın,
Bir zalimin yanında gündelikçi.
………leksandra
Geceleri odama gelir,
Sabahlara kadar kalır.
Konyak içer sarhoş olur,
Sabahı da işbaşı yapardı şafakla.

Gelelim sonuncuya.
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.

Orhan Veli Kanık

MÜŞFİK KENTER’İN AĞZINDAN DA DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

https://www.turkedebiyati.org/orhan_veli_kanik.html

(Visited 287 times, 1 visits today)