Bir Düşünce Bin Pişmanlık

Merhaba ben Azra AKSU. Bugün sizlere bir oğlan çocuğunun daha 20-21 yaşındayken başına gelen şeyleri anlatan bir hikaye anlatacağım. (Dikkat bu hikaye gerçek değildir.) Haydi başlayalım.

Bir varmış, bir yokmuş. Bir oğlan çocuğu varmış. Bir gün bu çocuğa gizli bir numaradan mesaj gelmiş. Mesajda bir ıssız adaya düşseydi yanına alacağı üç şeyin ne olacağı soruluyormuş. Çocuk biraz ürkmüş. Fakat, peşini bıraksın diye odun, perde ve olta diye cevap vermiş. İki gün sonra uçakla yolculuk yaparken çocuk uyuyakalmış ve uyandığında kendini ıssız bir adada bulmuş. Yanındaki çantada da olta, odun ve perde varmış. Çocuk ne olduğunu anlamamış. Bir süre sonra acıkmış ve odunları ve perdeyi birleştirerek bir adet küçük tekne yapmış. Eline de oltayı almış ve balık yakalamak için denize açılmış. İşler kötü gitmiş ve hiç balık tutamamış. Tam o anda şöyle demiş: ”Başıma bunların geleceğini bilseydim, ‘Issız bir adaya düştüğünüzde yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu?’ diye sorulduğunda uzun uzun düşünürdüm. Nereden bilebilirdim?” Tam o anda bir ses duymuş ve bayılmış, ayıldığında kendini evinde, yanında bir notla bulmuş. Notta “Bir düşünce bin pişmanlık değil mi, ya bu sana bazı şeyleri hatırlatmak için yapılmasaydı? Bundan sonra her şeyin başına gelebileceğine ihtimal ver ve şimdiden tedbirini al.” yazıyormuş. Bu notu okuyunca aklına tedbir almak için ilk olarak deprem gelmiş ve bir deprem çantası hazırlamış. Ondan iki gün sonra deprem olmuş. Oğlan hazırladığı çanta ve aldığı tedbir sayesinde hayatta kalmış.

Bu uyarıyı ona yapanın kim olduğu hala bilinmiyor!

(Visited 37 times, 1 visits today)