Merhaba ben Berkan İncegül
Sizin sayenizde Özel Beştepe İlkokulu’na gidiyorum çünkü; sizler olmasaydınız ne vatanım diyeceğim bir ülkem , ne de okula gidebilecek bir hayatım olmayacaktı.
Sizler bizler için canlarınızı verdiniz, aç susuz kaldınız, daha çocuk yaşta boyunuz kadar tüfeklere sarılıp ülkemizi düşmanlardan kurtardınız. Henüz Çanakkale’ye gitmedim ama annemden babamdan duyduğum kadarıyla oradaki topraklara basarken bile sizleri düşündüklerini, ne kadar fedakar olduğunuzu hissedebiliyorlarmış. Annem bana hep diyor ki “Oğlum ne olursa olsun Atatürk’ün bizlere bıraktığı ilke ve inkılaplardan sakın vazgeçme. Hep Atatürk’ün çizdiği yolda daha da ileriye giderek ülkene, vatanına sahip çık”.
Yaşım büyüdükçe annemin söylediklerini, babamın anlattıklarını sanırım daha iyi anlıyorum.
Babam ve annem bana hep Atatürk’ten bahsediyor. Ben de onunla ilgili kitaplar okuyorum. Ve annemin, babamın ve öğretmenimin bana anlattıklarını iyice öğrenmeye çalışıyorum.
Dün 18 Mart’tı ve ben evimizin balkonuna bayrağımızı astım. Astım ki herkes görsün, biz sizleri çok seviyoruz ve her gün teşekkür ediyoruz.
Sizler olmasaydınız bizim bir bayrağımız bile olmayacaktı.
Çanakkale savaşının beni en duygulandıran yanı; Atatürk’ün düşman askerlerine bile kendi ülkesinin askeri gibi davranıp onlara sahip çıkması oldu. İnanamadım… Atatürk tüm insanları o kadar çok seviyormuş ki kendi askerini öldürmeye çalışan birini bile iyi olması için tedavi ettiriyormuş.
Hatta öğrendiğim kadarıyla annelerine mektup bile yollamış.
Annemle babamın söylediğine göre Çanakkale’de onların mezarları bile varmış. Ben de oraları gidip görmek istiyorum.Bizler için siz destanların en büyüğünü yazmışsınız.
Ne Mutlu TÜRKÜM diyene!!!