BİR BİLİM İNSANI OLSAYDIM…
Bilim hız kesmeden sürekli gelişmeye devam ediyor. Her geçen gün yeni yeni buluşlar yapılıyor. Acaba ben bir bilim insanı olsaydım, henüz yapılmamış ve gerçekleştiğinde dünyanın kaderini değiştirebilecek olan hangi buluşa imza atardım? Herhalde zihin okumayı bulurdum.
Zihin okuyarak karşımızdaki kişinin aklından geçenleri bir çırpıda öğrenirdik. Karşımızdaki kişiden herhangi bir bilgi alma yoluna gitmek yerine kafasının içinden geçen düşünceleri ekrandan okumak nasıl olurdu? Yaşamımız büyük ölçüde etkilenirdi. İnsanlar yalan söyleyemezlerdi. İnsanların amaçlarını, gerçekten ne istediklerini zihinlerini okuyarak anlardık. Savaş planlaması yapan bir liderin zihnini okuyarak olaya anında müdahale etmek bunlardan biri olurdu mesela.
Zihin okumayla karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini yüzde yüz doğru bir şekilde öğrenirdik. Şu an karşımızdaki kişileri kendi gözlemlerimizle yorumlamaya çalışıyoruz. Kişiye sormadan, kişi hakkında “öyle demek istiyor”, “bence böyle demek istemedi” gibi tahminlerde bulunuyoruz. Günümüz koşullarında zihin okumayı değiştirmek ve olumsuz yan etkilerden korunmak için yapabileceğimiz tek şey “öyledir”, “böyledir” dediğimiz düşünceyi direkt olarak karşımızdaki kişiye sormak ve gerçekliğini doğrulamaktır. Gelecekte zihin okuma gerçek anlamıyla icat edildiğinde tahminlere gerek kalmayacak, insanları bütün şeffaflığıyla görebileceğiz. Bu da bizim çok işimize yarayacak.
İnsanlar zihin okumayla, kafalarından geçen düşüncelerin herkes tarafından okunabildiğini bildikleri için kötülük yapmaktan kaçınacaklar ve korkacaklar. İyilik tüm dünyada hakim olacak. Savaşlar olmayacak, insanlar birbirlerine ve hayvanlara iyi davranacaklar. Mutlu, huzurlu ve güzel bir dünyada yaşayacağız. Bizim tek istediğimiz de bu değil mi?