Ben bir başarı öyküsü biliyorum. İçinde sevgi, şefkat, içtenlik, sıcaklık barındıran. Şimdi size birinden bahsedeceğim. Her işi en mükemmel şekilde yapmaya çalışan, bir taraftan çalışıp bir taraftan bizim hatta bütün dünyanın isteklerini yerine getirmeye çalışan biri.
Siz hiç durmaksızın çalışan birini gördünüz mü? Sabah başlayan mesaisinde sanki bütün bir akşam uyumadığı halde yine canlı, yine dimdik, yine çok neşeli. Güzel bir kahvaltı sonrası başlıyor hareketlilik. Akşamdan hazırladığı beslenme kutumu çantama koymuş oluyor çoktan. Çiçekleri suluyor, etrafı topluyor, kardeşimi giydirip okula yetiştiriyor. Eve dönüp yine en leziz yemeklerini yapıyor. Yıkıyor, topluyor, paklıyor. Yorulmadığını söylüyor, çocuklarım benim en büyük enerji kaynağım, diyor.
Sonra ofisine gidiyor, kendi işlerini hallediyor, çıkışta da markete gitmeyi unutmuyor. Tek tek elleriyle seçiyor bizim en sevdiklerimizi. Bence insan her detayı düşünemez. Bazen insan unutabilir, atlayabilir ama o nedense hiç unutmuyor, bazen insan yapmak istemeyebilir ama o hep yapıyor. Bıkmadan, yorulmadan, istekle çalışıyor.
İnsanın hayatında böyle birinin olması çok güven vericidir. Huzuru, mutluluğu, desteği temsil eder aslında. Çoğu zaman arkadaştır, dosttur ve sırdaştır aynı zamanda. Hem seviyorum hem de hayranlık duyuyorum kendisine… ANNEME. Bence dünyanın en başarılı kadınıdır o. Fedakarlıkta birinci, düşüncede birinci, anlayışta birincidir. ANNEMDİR. Ondan öğreneceğim çok şey var.