BİR AY AMA BİR AY

Şimdi öncelikle teknolojisiz bir hayat mümkün değil. Zaten her yeni yapılan ürün teknoloji sayılır. Ama ben yine de en az şekilde teknoloji kullanmaya çalışacağım. Tabii ki bir ay boyunca yapmadım (şimdilik 1 saat 30 dakika rekor).

Gün 1

İlk gün, tabii ki hiçbir şey olmadı fakat biraz zorlandım, özellikle yapacak bir şey kalmadığında. İnsan kendini boş hissediyor. Sanki bu dünya telefonsuz ya da teknoloji olmadan hiç var olmamış gibi. Fakat bu düşüncem değişecek gibi görünüyor.

Gün 2

Bugün, birinci günün verdiği hissiyatı biraz daha derinlemesine düşündüm. Teknolojisiz bir hayat gerçekten zorlayıcı ama aynı zamanda ilginç. Telefonum elimde olmadığında, zamanın nasıl geçtiğini fark etmek daha kolay oldu. Sürekli bir “bildirim” peşinde koşmak ya da sosyal medya akışını takip etmek zorundayken, anın tadını çıkarmak biraz garip ama bir o kadar da tatmin edici. Bugün birkaç saat boyunca tamamen dışarıda vakit geçirdim, doğayla iç içe oldum. O kadar huzurluydum ki cep telefonumun eksikliği bile fark edilmedi.

Tabii ki bazı şeylerde zorlandım. Örneğin, bir yere gitmek için harita bakmam gerektiğinde ya da bir şey hakkında bilgi edinmem gerektiğinde elimde bir kaynağım yoktu. Ama aslında her şeyin bir alternatifi var. Harita yerine kağıt bir harita kullanmak ya da bir konu hakkında merak ettiğimde eski alışkanlıklarım olan kitaplardan ve dergilerden faydalanmak, teknolojisiz hayatta bir çözüm bulmaya başladığımı hissettirdi.

Gün 3

Teknolojisiz geçirdiğim üçüncü günümde, gerçekten daha üretken olmaya başladım. Elimdeki zaman artınca yazmaya başladım. Yazı yazmak, düşündüklerimi kağıda dökmek zihinsel olarak çok rahatlatıcı oldu. Bu kadar odaklanabilmek, sosyal medyada gezinmekten ya da telefona bakmaktan dolayı genellikle kaybolan zamanı çok daha verimli kullanmamı sağladı.

Bir noktada “Acaba teknoloji gerçekten bu kadar zararlı mı?” diye düşündüm. Teknolojisiz bir hayatın sunduğu dinginlik ve huzur bir yanda çok çekici. Ama diğer yanda, gündelik hayatta kolaylık sağlayan ve hayatı pratik hale getiren teknoloji de var. Mesela bir arkadaşımı aramak istediğimde telefonum olmadan bu kadar kolay iletişim kuramayabilirdim. Ya da sosyal medyadan uzak kaldığımda, haberlerden ve çevremde olup bitenlerden haberdar olamamak zorlayıcı olabilir. Fakat bir yandan da bu durum bana daha fazla odaklanma ve içsel huzura dair fırsatlar sunuyor.

Gün 4

Bugün biraz daha zorlandım. Günlük işlerimi yaparken teknolojiye olan bağımlılığımı tekrar fark ettim. Özellikle internet olmadan bazı işlerimi yapmak çok daha uzun sürdü. Ama yine de bir şeylerin eksikliği, insanı başka çözüm yolları aramaya zorluyor. Telefonuma, bilgisayarıma ya da televizyona bakma isteği geldiğinde onlardan uzak durmayı başardım. Bunun yerine, eski hobilerime yöneldim: kitap okumak, çizim yapmak, dışarıda yürüyüş yapmak… Bütün bunlar, teknoloji olmadan da zamanın nasıl verimli geçebileceğini gösterdi. Fakat bir noktada teknolojiye duyduğum bağımlılığın farkına vardım ve bu da bana teknolojiyi kullanmanın bazı noktalarda nasıl daha sağlıklı olabileceğini düşündürdü.

Gün 5 ve Sonrası

İlk günlere göre teknolojiye olan bağımlılığım biraz daha azaldı. Ancak teknolojiye ihtiyaç duyduğum anlar da olmuyor değil. Belirli işleri kolaylaştıran, hayatı pratik hale getiren bazı şeyler var. Mesela, online alışveriş, bankacılık işlemleri ya da bir arkadaşımın yeni fotoğraflarını görmek gibi. Fakat artık teknolojiye olan ilişkimi daha bilinçli bir şekilde kurmaya başladım. Gereksiz ve fazladan teknoloji kullanmaktansa sadece gerçekten ihtiyaç duyduğumda kullanmaya karar verdim.

Sonuç olarak, teknolojisiz bir yaşamda da insanlar zamanlarını değerlendirebilir, yaratıcı olabilir ve daha fazla gerçek anlamda anı yaşayabilir. Ancak teknoloji, doğru kullanıldığında hayatı daha kolaylaştırabilir ve işleri hızlandırabilir. Bu deneyim bana teknolojiyi sadece ihtiyaç duyduğumda ve faydalı olacağı zaman kullanmanın önemini öğretti. Teknolojisiz bir yaşamın getirdiği huzuru ve dengeyi bulmak ise kişisel bir yolculuk gibi görünüyor.

(Visited 3 times, 1 visits today)