Bir Arkadaşlık Hikayesi

Yılın en sevdiğim günü olan doğum günüme üç gün kalmıştı ve ben tahmin edebileceğiniz üzere heyecanla dolup taşıyordum. Çoğu insan gibi benim de en sevdiğim gün doğum günümdü tabii ki. Tam kafamı yastığıma koyup uyumaya çalışırken kapımın çaldığını duydum ve açmaya gittim. Kapı deliğinden baktım fakat kimseyi göremedim. Kapıyı usulca açtım ve başımı dışarı çıkartarak kontrol ettim. İlk başta hiçbir şey gözüme çarpmadı, küçük çocukların zile basıp kaçtıklarını düşündüm ve sızlanarak kafamı içeri soktum. Tam kapıyı kapatırken, kapımın hemen önüne bırakılmış o minicik paketlenmiş kargoyu gördüm. Doğum günümün yaklaşmasının da etkisiyle beraber birinin hediyemi erkenden göndermiş olabileceğini düşündüm ve paketi hem heyecan hem de merak duygusu ile alıp odama geçtim.

 

Yarın sabah hediyemi açamaya karar verdim ve başımı yastığa koydum. Tam uyumak üzereyken bu kararımdan vazgeçip hemen hediyemi görmek için paketi kaptım ve odanın ışığını yaktım. Aynı küçük bir çocuk gibi heyecanlı bir şekilde, paketi yırtarak ve yırttığım parçaları yere atarak paketi açtım. Çok sevinmeyi ve mutlu olmayı beklerken hediye paketini açınca şok oldum. Bu bana gelen bir hediye değildi. Bu başkası için özenle yazılmış bir defterdi. Biraz hayal kırıklığı, biraz üzüntü ve biraz da merak duyguları içerisindeydim. Açıp ilk sayfasına baktım ve tekrar emin oldum, bu hediye kesinlikle yanlış yere gelmişti. Yarın okumaya başlarım diye düşünüp kafamı yastığıma üçüncü ve son sefer koydum. Sabah uyandığımda kalkıp kahvaltımı yedim hatta keyif kahvemi bile içtim fakat nasıl olduysa gecenin bir vaktinde bende koskocaman bir merak uyandıran defteri okumadım. Bunu fark ettiğim zaman odama doğru koşmaya başladım. Yolda bu defterden önce en son ne zaman bu kadar çocuksu ve güzel duygular yaşadığımı düşündüm ancak daha cevabı düşünemeden odama varmıştım. Defteri elime aldığım zaman okuyup okumamak arasında kalmıştım, ne de olsa benim değildi ve bu etik olmazdı. Fakat sonradan etik kurallarını bir kenara itip okuma kararı verdim. İlk sayfasından okumaya başladım. Bu, iki arkadaşın arkadaşlığını anlatan bir roman gibi gelmişti bana. İçeride acısıyla, tatlısıyla bir sürü anı öyküleştirilerek yazılmıştı. İlk bir saat ilgimi çekmemesine rağmen okumaya devam ettim, arkadaşlıklarını analiz ettim, empati kurmaya çalıştım. İlk başlarda aklımda bu defteri kapatıp bir kenara bırakmak vardı fakat ne zaman kapatmaya yeltensem bu içerideki güzel arkadaşlık ilgimi çekiyor ve okumaya devam ediyordum. Doğum günüme iki gün kalmasına rağmen doğum günüm aklıma dahi gelmedi. Sadece okudum ve bu arkadaşlığa imrendim. Ne de olsa benim hiçbir zaman böyle bir arkadaşım olmamıştı. Bu defter günün her saati elimdeydi ve içimden bir ses bitene kadar bırakamayacağımı söylüyordu. Doğum günüme kadar günlerim böyle geçti, sadece elimde iki arkadaşın anılarıyla dolu olan bir defter. Bu defteri okurken aklımda sürüsüyle soru vardı “Kimdi bu arkadaşlar?”, “Kaç yıldır arkadaşlar?”, “Nasıl bu kadar çok anıları var?”. Doğum günümde artık o kadar da heyecanlı değildim, sadece kutlamanın bitmesini ve son sayfalarında olduğum defteri bitirmek istiyordum. Doğum günüm sonunda bittiğinde, odama çekilip defteri okumaya başladım. Uyku saatimden biraz feragat edip defteri okumayı bitirmeye karar verdim. Defterin son sayfasına geldiğimde sanki ben de o arkadaşlıktaki üçüncü kişi gibi hissediyordum kendimi.

 

Son sayfayı yarı heyecanlı yarı mutlu bir şekilde okumaya başladığımda, paketi açtığımda yaşadığım şoktan katbekat büyük bir şok yaşadım. Yanılmıştım, bu bir arkadaşlık hikayesi değilmiş. Bu bir evlilik, bu bir aşk hikayesiymiş. Sayfanın sonundaki “Ömrünün sonuna kadar hayat arkadaşım olduğun için teşekkür ederim.” yazısını okuduğum zaman yazarın bu defteri ölen karısı ve onunla beraber olan hatıraları için yazılmış bir defter olduğunu hala kabul edemiyor, kabul etmek istemiyordum. Sonraki günlerde bu defteri yazan adamı bulup defteri ona göndermeyi düşünsem de hiçbir zaman bunu yapmadım. Etik kurallarını ikinci kez görmezden gelip bir anı olarak sakladım.

(Visited 56 times, 1 visits today)