İnternetle ve sosyal medya ile yatıp internet ve sosyal medya ile kalkıyoruz. Teknolojik aletlerle iç içe yaşıyoruz ve onları kullanıyoruz. Bilemiyorum belki gelecekte yapay zekâ ile donatılmış robotlar insanları yönetmeye başlar. Elimizdeki akıllı telefonumumuz her DIT dediğinde hemen ona bakma gereği duyuyoruz, sosyal medyada ne kadar beğenildiğimiz, yazdıklarımız ve paylaştıklarımızın ne kadar paylaşıldığı, ne kadar izlendiğimiz bizim için o kadar önemli hale geldi ki…
Son 30 yıldır teknolojik bir devrim yaşıyoruz. Teknolojik devrimin adı temeli 1950’lere kadar giden ve günümüze kadar gelen internet. Tabiki bunun yanında kullandığımız akıllı telefonlar, akıllı saatler, evlerimizde kullandığımız aletler, televizyonlar ve daha bir sürü teknolojik aletler evrim geçirerek günümüze kadar geldi. Artık bizler, yapay zekadan ,akıllı şehirlerden, akıllı evlerde, akıllı arablardan ,akıllı televizyondan, akıllı buzdolabı, akıllı çamaşır makinası , akıllı buzdolabı, robotlardan ve bunlar gibi başka akıllı ürünlerin internetinden ve daha birçok teknolojik gelişmeler hakkında konuşuyoruz.
İnternet ve sosyal medyayla yatıp kalkıyoruz. Teknolojik aletlerle iç içe yaşıyoruz ve onları kullanıyoruz. Bilemiyoruz ki gelecekte yapay zeka ile donatılmış akıllı robotlar insanları yönetmeye başlar. Elimizdeki akıllı telefonumuzdan her bildirim sesi geldiğinde hemen telefona bakma gereği duyuyoruz, sosyal medyada beğendiğimiz, yazdıklarımız ve paylaştıklarımızın ne kadar paylaşıldığı, ne kadar izlendiğimiz bizim için o kadar önemli hale geldi bu yüzdende zırt pırt telefona bakıyoruz. Telefondan ve sosyal medyalardan uzak kaldığımızda ruhen kendimizi rahatsız hissediyoruz örneğin biri mi yazdı , aradı , başkaları ne paylaşmış diye merak ediyoruz ve bir an önce telefonumuza ve sosyal medyaya kavuşmak istiyoruz. Bazı zamanlar çok sevdiğimiz bilgisayar ya da telefondan oyun oynamak veya dizi izlemek uğruna yemek yemeyi unutuyoruz, lavaboya gitmeyi unutuyoruz, su içmeyi bile unutuyoruz, bu hale geldiğimizde insanlarında robotlardan pek farkı kalmıyor. Halbuki biz insanız bizlerin duyguları var ya da ihtiyaç gidermeye , arkadaşlarınla bir yere gidip sohbet etmeye ihtiyacımız var.
Hani başta da belirttim ya “…bazen öyle hale geliyoruz ki robottan hiçbir farkımız kalmıyor.” Sokakta yürürken, toplu taşıma araçlarında seyahat ederken etrafımı gözlemliyorum. Gördüğüm manzara şu; kimse birbiriyle konuşmuyor, varsa elinde telefonu hep onunla meşgul. Toplu taşıma araçlarında bazen gençlerin, elindeki telefonu daha rahat kullanabilme adına oturduğu koltuğu bir yaşlıya, bir hamileye, bir engelliye verme gibi bir endişesi yok. Bazıları ise, kulağına kulaklığı takmış, başını otobüsün camına dayamış uyku modunda hareket ediyor ki herkes beni görse de ben kimseyi görmeyeyim. Kazara eğer bir yaşlı, bir hamile veya bir çocuklu bayan görürsem vicdan yapar rahatımdan olurum. Tabi bu vicdan, bu terbiye, bu görgü kuralı bu insanlarda varsa geçerli olan bir durum bu. Onun için internet, teknolojik aletler bizlerin duygularını köreltti diyorum. internet, sosyal medya, akıllı telefonlar ve benzeri teknolojik imkanlar; incinecek canların, kırılacak kalplerin olabileceğini sanki unutturdu bize. İşte o açıdan toplum olarak gidişattan endişe duyuyorum.Sizleri bir an için İnternetin yok olduğunu düşünmeye davet ediyorum. Ne yapacaksınız? Kitap okumayan ya da böyle bir alışkanlığı olmayan, bilgilerini hep internetten öğrenen, internet gidince de cahilleşen bir insan ve toplum mu olacağız? Elimizden akıllı telefonu, evimizden akıllı televizyonu aldıklarında öksüz mü kalacağız? Öğrendiklerimizin ne kadarını hatırlayabileceğiz? Kaybolmaya yüz tutmuş vicdanımız, körelmeye başlamış duygularımız geri gelecek mi? İnternet ve teknolojik aletler yok olunca, tekrar eski halimize yani çevresine karşı duyarlı olan bir insan ve toplum olabilecek miyiz?
BİR AN İÇİN İNTERNETİN VE TEKNOLOJİK ALETLER YOK OLDU!
(Visited 118 times, 1 visits today)