Çocukluğum büyümek için sabırsızlanmakla geçti. Bunun en büyük sebebi de bence her şeyi öğrenip bilmek istememdi. Annem ve babam dünyadaki bütün soruların cevaplarını biliyorlar sanırdım. Hatta onları süper kahraman bile zannederdim. Bu bana çok heyecan verirdi. Zaman ilerledikçe bunun böyle olmadığını herkesin bilgisinin kendini geliştirmek ya da yeteneği doğrultusunda olduğunu anladım. Bilgi sahibi olmak bizlere verilen eğitimden bağımsız olarak merak ve ilgi sayesinde önüne geçilemeyen, asla sonu gelmeyen uçsuz bucaksız okyanuslar gibiyiz. Okumak, araştırmak öğrenmek elbette insanın hayat kalitesini ve öz güvenini besleyen bir şey. Hayatın her alanında size kolaylıklar sunar. Ama bir yandan düşünsenize, insanoğlu günün birinde hayatının son bulacağını bilerek yaşayan tek canlı. Şimdi bu bilgiyle hayatın anlamsızlığı içinde mutsuz olabilir veya hayatın kıymetini daha iyi bilip her günü mutlu yaşamaya çalışabilirsiniz. Yani bu örnek bana edindiğimiz bilgi ile ne yapmamız gerektirdiğini düşündürdü. Bence bizi mutlu veya mutsuz edecek şey bilgi olamaz. Asıl önemli olan şey bilgi ile ne yapacağımıza karar vermektir. Yine de hayatımız boyunca bilginin peşinden koşmamız gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir konuda bilgi sahibi olmayan insanların toplumdaki gücünü azaltmasak gelecek nesiller yaşanabilen bir dünyaya sahip olamayız. Gerçek bilginin peşinde koşmalı, öğrendiklerimizi sorgulamalı, tahlil edebilmeli ve duygularımızı bir kenara bırakıp buna göre yaşamalıyız.
Bilmeli Mi? Bilmemeli Mi?
(Visited 12 times, 1 visits today)