Birkaç gün önce bana bir mektup geldi. Kimden geldiği yazmıyordu. Fakat zarfın üzerinde ismim yazıyordu. Şaşırmıştım. Daha önce hiç mektup almamıştım. Normalde her şey bilgisayarıma ya da telefonuma SMS olarak gelirdi. Mektuplar daha çok eski zamanlarda kullanılıyordu. Zarfı açtığım zaman içinde bir tılsım olduğunu gördüm ve bir not vardı. Notta bu tılsımın doğru kullanıldığı halde dilekleri yerine getireceğini söylüyordu.
Bu tılsımı kullanan diğer kişiler gibi kötü bir sonumum olmasını istemiyorsam. Sadece ihtiyacım olan şeyleri dileyecektim. Tılsım boyuna takılıyordu. Denemek için boynuma taktım ve ilk dileğimi diledim. İlk dileğim bir sürü macera kitabıydı. Birden önümde 200′ ye yakın kitap vardı. Şoke olmuştum. Ağzım açık kalmıştı. Bunu arkadaşlarıma da söyleyecekken notta bir detay fark ettim. Notta ek olarak ”Bu sırrı kimseye söyleme!” diyordu. Ama bir sorun vardı, ben sır saklayamıyordum. Arkadaşlarım bu yüzden hiçbir sırrını bana söylemezdi. Bu beni hem üzer hem de kızdırırdı. Para sıkıntımız vardı. Para istedim zengin olduk. Altın istedim milyoner olduk. Her gün yeni ev değiştiriyorduk.
Sonumun bu tılsımı kullanan diğer kişiler gibi olacağını biliyordum ama bu mutluluğu yaşamak istiyordum. Artık her şeyim vardı ailemin de öyle. Bu kadar eşya ya da kıyafeti kim ne yapacaktı. Aradan birkaç ay geçti tılsımı kaybetmiştim! Ağlamaya başlamıştım. Sanki o tılsım benim en değerli şeyimmiş gibi hem de… Ama öyleydi zaten. Onsuz ben bir hiçtim. Arkadaşlarım ilk defa bana bu kadar yakındılar. Yani onun yokluğunda içim içimi yemişti.
Tılsımsız okula gittiğim günler tam bir felaketti. Derste hep tılsımı düşündüğüm için zayıf notların içinde boğuluyordum. Kendime çeki düzen vermiştim. Artık yeni biriydim. Paramızı her gün harcadığımız için eski halimize dönüyorduk. Artık 1 yıl önceki halimize dönmüştük. Her yerim arıyordu acıyordu. Tılsımı kullanan diğer kişiler gibi olacağımı biliyordum. Ama bir fikrim vardı. Eşyaların ve kıyafetlerin bazılarını satacak bazılarını ihtiyacı olanlara verecektim. Bu işlemler başladıktan sonra acılarım sızılarım gitmişti. Demek ki tılsımı kullanan kimse buna benzer bir şey yapmamıştı.
Tılsımı bulmuştum ama bu tılsımın bize çektirdikleri yeterdi. Onu bir daha kullanılmayacak şekilde saklayacaktım ve artık böyle bir şey olmayacaktı. Aradan 3 yıl geçtikten sonra okulun en popüler öğrencilerinden biriydim. Artık böyle tılsımlar gerek yoktu kendim olsam yeterdi. (BU ÖYKÜDEN DERS ÇIKARIN)